Darülacezekanatlarını çırpardı asi rüzgâra beyaz melek yangına su, yoksula katık, gecesi gündüzüne karışık yılmak yoktu hiç alfabesinde, yaşam mücadelesi felsefesinde her nefes binlerce umuda ray olmuş çekilen emek. altın harflerle yazdırsa da adını Hipokrat’a sızardı yırtık ayakkabısının deliğinden insanlık kurda kuşa yem olmak zamanı garibanlık yıllar takasa girmiş ömrün maratonuna engelliye takıldı şuh gülüşlü hasret yıldırım çarptı gençliğime, savruldum bir iklimden diğerine belleğimde hanidir uçuşan beyaz kanatlı bir melek. arsızca tozlu yolları kat ederken yorgun ayaklarım ahşap binada süzüldü gökyüzüne mavi bulutlar sihirbazın asası düştü sanki beynime kırk yerinden vuruldu vicdanım kanadı damarlarım. kulaç attım nefesinim son demine fırlayıp tahta merdivenlere canhıraş titriyordu bedenimin son azasına kadar inliyorlardı onlarda unutulmuş gibi yaralı yürekleri en derinden kalbim çıkacak gibi atarken yerli yerinden yutkundum, ışık arayan gözlerim doldu geçmişin izinden pamuk tarlasına yol yol izler taşırken nurlu çehresi sönmüş köz misali bakıyordu gözleri aşinalık sezdiği belliydi yüreğinden altında çocuk bezi, belden aşağısı üryan üşüyordu ama sadece yüreği solgun ellerinde çizili kalmıştı alın yazısı gibi damarları her biri çektiği yalnızlığın kıvrımlı izi. ve yüreğimdeki sızı isyan etmemek için yalvarırken Rabbine kapıdaki isme takılı kaldı duygularım “darülaceze” kimsesizlerin sığınma evi oysa! dizi dizi selviler bahçesinde boy verdi virane bedeni boş tuval gibi bekliyordu kaybettiği renkleri kapıda bekleyen şişko göbekli düşürdü omuzlarından başını bir karış oldu toprağa iç geçirdi yılların kocamış yaşlı çınarına hey gidi hey!... bir zamanlar ünlü bir…….! Ümmü AŞCI |
ve
yüreğimdeki sızı isyan etmemek için yalvarırken Rabbine
kapıdaki isme takılı kaldı duygularım
“darülaceze”
kimsesizlerin sığınma evi
oysa!
dizi dizi selviler bahçesinde boy verdi
virane bedeni
boş tuval gibi bekliyordu kaybettiği renkleri
kapıda bekleyen şişko göbekli
düşürdü omuzlarından başını bir karış oldu toprağa
iç geçirdi yılların kocamış yaşlı çınarına
hey gidi hey!...
bir zamanlar ünlü bir…….!
Cami yılıksada mihram yerinde kalır..O yorgun solgun bedenin ruhu yine onurludur son nefesine kadar,ama niye ,nedenler insanı kahrediyor ve elbette (o hey gidi hey ) nidası çıkıyor acılı yüreklerden rabbim hayırlısını versin .çok hüzünlü anlamlı ve yarınım ne olacak diye düşündüren dizeler candan tebrik ediyorum sevgili şairem yüreğine kalemine sağlık başarıların daim ilhamın bitimsiz olsun.selam sevgilerimle..