(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
inan ankara şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
inan ankara şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Fadıl Oktay darılmaz kimseye kendinden başka...onun kendisiyle olan derdinden başka kimseyle derdi yoktur...şiiri sevenlerle çok konuşur kafası gözü yarılsada :)...Bu çocukta iş var...şair çıkabilir...ilgileniyoruz netekim:)
"Paristen geliyor-muş gibi yapıyoruz sıkça / bir Ediz HUn gibi sevinçli iniyoruz uçaklardan / fakat kimse bizi Hülya Koçyiğit gibi karşılamıyor / bu nasıl havalanı , bu nasıl sevgili , bu ne şimdi usta..."
Yalnız yürümeye alışmakla, kalabalığa karşı dövüşmek aynıdır aslen.. Her sürgün dönüşünde, alanlardan arta kalan veda karşılıyor ayak izimizi..
Güneşimizdir rıhtımlara kovulduğu kadar düşer ya hani.. Hani yeniden eskir ya yüreğimizde tazelenen umut..
Yirmi yıl öteden gelen bir mektuptur, çıkarınca bir mendil arasından.. Kurumamış iki cümledir hadi ''beni unut''..
Unutmak; çağdışı türküsüdür ayrılıklarımızın ve sürüldüklerimizin şairim.. Hani bisikletinin tekeri kırılınca; tüm çareleri de kırılan bir çocuk gibi..
Kolaysa unut bakar ya gözlerimiz.. Kolaysa unutsunlar saçlarımızın beyazına sakladığımız kederi..
***
Ne kadar da ufalmış bedenin Gözyaşıma sığdın sen, Açlık mı yemiş ömrünü yavrum Al sütümü iç kızım..
"Paristen geliyor-muş gibi yapıyoruz sıkça / bir Ediz HUn gibi sevinçli iniyoruz uçaklardan / fakat kimse bizi Hülya Koçyiğit gibi karşılamıyor / bu nasıl havalanı , bu nasıl sevgili , bu ne şimdi usta..."