Suya Küstü Yakamozlarbir yanım gülen yaşam hikayesi bir yanım acı hayat öyküsü ondandır kıyılarına geri döndüğüm sulina limanı adımlarım yorgun yüreğim gam yükü bak yine buradayım her kalp ağrısı ayrı bir dünya kırıldığında yakuttur her bir parçası nedendir yoksul kalışımız neden gönlüm küçük değil gözlerin kadar ne yağmurlar alır içine ne de kar sonra taşar yapraklar dalında sarıya çalar nasıl koparıldığımı anlatamam çarpışırken parçalı bulutlar mavi solar ve ıslanır çayır ıslanır çimen yumunca kirpiklerini gökyüzü kızılımsı akşamın kör karanlığında savrulur saçlarım şimdi öper esen yel dağılan umutlarımdan bir makber türküsü duyulur uzaktan yetmez kendi kudretim tutuşurken avuçlarımda ömür yanar boğum boğum alevlerde gönül duman bağdaş kurup oturur gözbebeklerime kör olurum yar aşk hiç bu kadar uzak olmadı kırılırken begonyalar dalında anlayamadı nasıl solduğunu mavi dalarken engin umutlara ve her gece ışıldarken yar suya küstü yakamozlar havada kanat çırparken bir selam gecede delikanlı bir ay kucağı açık duygular kucaklarken aşkı turnalar yol alır yurdun her bir köşesinde uçar uzaklara eylenerek yıldızlar soyunur her gece yar Ankara tepeleri gibi çıplak ürperir içini çektikçe rüzgar ağlar gök utanır içimde ki çocuk avazı bıçak gibi keskin bir şarkı dilimde yaralandıkça kanar vakit ve saat geldikçe... |