Kırmızı bir çığlıktır yokluğun
karanlıkların kıyısına çekildi şehir
tüm sesler toplandı kuş kanatlarına ne kadar renk varsa yokluğuna bulandı mevsimler kavgalar sevişmeler sığ gülüşlere avuç açtı derin bir yalnızlık bilirim hiç bir yıldız dokunmaz saçlarına hiçbir bulut çalmaz gözlerinden hüznü hiçbir şarkı bırakmaz seni koynuma oysa; en güzel eflatunları getirdim yorgun sularına ellerinde dokunuyorum mevsim beyazına nefesimde üşüyorsa kelebekler demem o ki baharlar hiç gelmeyecek çocuk yüzlerinde solacak uğur böcekleri yırtık kuyruklarıyla kırık gülüşler bırakacak uçurtmalar hiçbir serçenin ağırlığını kaldıramayacak bu ağaçlar hiçbir yeşil dokunmayacak çıplak ayaklarına bilirim; senin ayakların bile yok gülüşünde sarmaşık köprüler kurardım her çıkmaz sokağın başında ülkeler açardı gözlerin hırçın bir rüzgar olsam düşerdi boynunda kolum kanadım ihanetlerin çığlığına avuç açardı yüzümde ellerin ağlama derdin ağlamıyorum: kuraklaşan dünyanın tüm suları bende toplanıyor tüm depremlerin merkez üssü yüreğim tüm faili meçhul cinayetlerin katiliyim en büyük savaşlarda, en çok benim içimde ölüyor bütün çocuklar "hayat sana ne bırakırsa bıraksın, ağlama ! her damla yaşın, kahır bırakır yüzüme" derdin hayat beni sensiz bıraktı bak a ğ l a y a m ı y o r u m... (annem...ağlamıyorum) |