BİR DAĞDIR ŞU YÜREĞİM ANASIZ KALINCA BU HAYAT
ey zamanın anında
bir notla gecelerce bekleyen bir intihar düşüncesiyle takılı kalan bu beden… ne gece ne ay ne yıldızlar ne önündeki bu bembeyaz kâğıt bu kapkara mürekkep bir ip ile gelmez sana bir çığlık gibi düşmez itirazına… ve bu hayat darağacında son sözünü söyler sana: “geçmişe geleceğe sırtını sürekli dayayan yani sen anın içinde sakla yaşamın itirazını” ve tekmeler tabutunu hayat… /ve başlar/ gündüzlerinde güneş ve o kahreden motor sesleri yaşam belirtileri pazar yerleri yarine gidiş bildiren sözcükler ona bıraktığın geçmişin alıp yanına götürdüğün bu gelecek… /bunlar ile…/ bir dağ sırtlar mı mücadeleni bir dost sıkar mı ellerindeki o gözyaşını sevgili sevgili bir silah yeter mi sıkıp başlatmaya bir eylem az mı gelir bir sığınak dar mı gelir sana… ya o yıldızlar o gecede asılı kalan hal değiştiren ay muştular mı yarine hallerini… başında toprak üstünde gök sabahları hangi su ayıltır hangi yoldaş günün aydınlığını sana hatırlatır hangi ağaç kökü bağdaşlarınla toprağa daha da sarılır hangi adımların daha doruğa hangi beden daha ovalara sıralanır… ya o yar o mezarlar kimsesizliğini sana nasıl anlatır nasıl sıkarsın karanlığa kurşunu bir maytaplı gece edersin böylece umudunu… ve o sözlerin verdiği güç ve o yarin sözlerine akıttığı gözyaşı ya o kitaplar önüne hatıralarını yazdığın yarım yamalak ayraçlı kütüphanedeki o sessizlik ya o yazılar yazgı diye anlattığın bir derdine bir derman katmayan o karalamalar… bir mektubun bile zamansız anlatır mı o yare ahvalini ya döl düşmüşse çocuk büyütürse o yar sende kanar uzaklıklar gözlerinde seni nasıl arar elerindeki o sıcakla nasıl da tutup mekteplere salar o yar… ey yar! ne kardaş ne bacı ne de bir baba gider ise bu dünyada bu ana sözümün durduğu yerdeyim dağlaşır beden hayata itiraz gibi düşer bir gece yıldızlarına ve ayına güvendiğin yerde umudun son nefesinde gelir özlemiyle yaralı kapına düşerde gelir büyütür yaşamı itirazsız yaşar intiharsız… ve dedim ya ey yar! /bir dağdır şu yüreğim anasız kalınca bu hayat…/ İRFAN TEMEL |