Kalmadı
Ne o kıpır kıpır heyecan,
Ne o eski heves, Ne o delikanlı duruşumuz, Ne de kayalardan fışkıran suya benzeyen coşkumuz, Kalmadı. Eskidi birden bire tüm dünya, Gökyüzü ve bulutlar, Güneş ve yıldızlar, Bu kentin sokakları ve kalabalık caddeleri, Mutluluğumuz ve gülümsemelerimiz, Hepsi birden eskidiler. Siyah beyaz bir fotoğrafın unutulmuşluğu çöktü üzerimize. Kalbimizin çorak toprağına ektiğimiz, O gonca gül kurudu artık. Tüm denizleri eskidi gönlümüzün, Tüm yağmurları çamura bulandı Ve tüm umutları kaybolup gitti zamanla. Oysa ne kadar da yakıştırırdık kendimize gülmeyi, Ne kadar severdik yemeyi, içmeyi, Ne kadar da mutlu ederdi bizi yaşamak. Nasıl da değmezdi ayaklarımız yere, Nasıl da nutuklar atardık geleceğe dair Ve nasıl da sımsıkı sarılırdık hayallerimize? Hiç birisi kalmadı geriye, Ne ruhumuzdan tüm bedenimize yayılan O buram buram tutku, Ne gözlerimizde parıldayan yaşama sevinci, Ne de damarlarımızdan akan gençlik ateşi. Kalmadı. Hala genç sayılsak da bizler, Önce ruhu yaşlanıyormuş insanın. Önce hayalleri ölüyormuş, Önce umutları… |