Tut Ellerimden
gençliğin en değerli çağında
sıcaktı hep hüznüm gülüşünde gizlendi ılık inciler ne zaman bulutlansan bir ağaç altı gölgesinde üşüdüm sende sevdiğim o elemin gizini söylerdi ağız nedense başka dilden anlattı gözler lehcesi bozuk şarkılardı tercümanımız utanç gibi bıraktık bilinci bir yol üstü avlusuna yürüyorduk kuşların uçurtmaya eş olduğu ufuklara doğru gözlerimiz gözlerimize yoldaş sisli günün sisini soluyorduk gecelerin yıldızlarını saymadan yürüyorduk ayrı kulvarda nefesi kesilircesine koşuşurken seneler sen yorgun yüreğinle çoktan mağluptun aşka beklenen gecikmeler sürüklerken seni hala hecelemektesin sevmenin her harfini kaç mevsim bakacaksın karda kalan izine daha hangi kiraz ağacı sunacak sana baharsız çiçeğini küçük oyunlarla süsledim gönlümü düşmedim asla umutsuzluğa yaşanmalıydı dedim yaşadım yorulan sen olurken yürümeyen aşktı düşlerdi çıkmaz sokaklarda dağılan tek tek üşüdü gece düştü saçlarından... |
küçük oyunlarla süsledim gönlümü
düşmedim asla umutsuzluğa
yaşanmalıydı dedim
yaşadım
yorulan sen olurken
yürümeyen aşktı
düşlerdi çıkmaz sokaklarda dağılan
tek tek üşüdü gece
düştü saçlarından...
Bir içim su gibi şiiriniz. Berrak ve temiz..
yudum yudum içtik bayram etti yüreğimiz..
Harikasınız şairem..Beni aldı götürdü dizeleriniz..
Tebriklerimle..
Sevgi ve saygıyla esen kalın...