paronayak düşlerin bağbozumu.....
öldürülmüş vakitlerin içinde bir kadın ;açlığı sevgiye
cilalanmış bedene sürülü günahları kayar giderken parmaklarının arasından. bir rüzgar serinliğinde avutur kendini . körelen bir yaşama koşarken ; ruhuna batan düşünceleri . bir masal sokuşturulurken cebime ’’bekliyorum seni ;düşlerini geçmişini geleceğini ;öyle bir havada gel ki ;beraber ölelim ’’ sıkıştırılmış bir dünyanın içinde dili tutuk farklı seslere kapalı bir halde herşey sokulmuş bir şekilde bekliyor gün dünyayı hazırlanmış gerçeklerini sunarken yaşam kırıntılarını dökerken bayat ekmeği pencere kenarına soluk bir mavi içinde gökyüzü durulmuş zamanların içinde bir bardak çayın sıcaklığıyla avunurken pencereme serceler coktan işgal etmiş durumdalar açığa cıkan kelimelerim güne kavusuyorlarken kilitli kalan bir beden etrafında saklanan bir masal var , beynin en derin kuytularında, tırtıklamaya çalışıyor... boğulmuş yaşamdan bunalan beynimde yer açmaya çalışıyor, yiyip bitireceği şeyin farkındayım karşı koymuyorum hiç bir şekilde , bir aşk masalı yitik kahramanını arıyor besbelli yorgunum vurulup düşüyorum her gerçeğimde sarılı aynaların içinden açılan bir yol var biliyorum , beden sıyrılmayı bekliyor. ruhu barındıran bir masal .... masalı barındıran yasak aşk, aşkı barındıran sen , sen ise içimde acı.... yeterinden fazla acı sersemleticiydi .... anlamlandıramadığım o kadar cok gerceğim ... sıralı bir şekilde önümü kapatıyorlardı , süzemiyordum , tıkalı olan şeyler var , nefes alışım gibi karşımda duruken , siliniyordum ... paranoyak düşlerin içinde sıkıntıyla geçen bozum olan bir hayat, verilmiş emeklerin, ekilmis düşlerin bozum zamanı , bağ bozumu.... yüzleşme, okunamadığın bedenin içindeyim karış karış yaşam tüm kırışıklığında , biliyorum paranoyak düşlerin sokulmasından nefret ediyorum ...... her gün hasat ediyorum kendimi yeniden doğuyorum bir ıslıkla , bir ıslık calıyor ruhumda , büyüyorum ruhumu ruhuna katıp , sonra her gece boğuyorum , bozuyorum kendi hasatımı .... |