24 KASIM
Takdir de istemiyorum
Teşekkür de… Gül de istemiyorum Ödül de… Siz ey Öğretmenler Günü koşukçuları Ve siz ey muhterem zevat! Ne olur artık yeter Kasım’ın 24’ünde 24 saat… Bilir misiniz? Ama nereden bileceksiniz Kira gününe bir hafta var. Zaten ezilmişim ezildiğim kadar… Kız kaban istiyor, oğlan top istiyor Plastik çabucak patlıyormuş Hem uçup gidiveriyormuş rüzgârda “Meşinden olsun” diyor. Bir de krampon istiyor “Beşiktaş formasını gelecek ay alırsın” diyor… Bilir misiniz? Ama nereden bileceksiniz Bugünün adı Salı Pazar parası bekliyor avrat… “Ne olmuş yani Salıysa…” der gibisiniz, duyuyorum. Zerzevat günüdür beyler zerzevat! Ey Öğretmenler Günü koşukçuları Ve siz ey muhterem zevat! Ne olur gelmeyin üzerime Kasım’ın 24’ünde 24 saat… Kasım’ın 24’ünde 24 saat Okulda, gazetelerde, televizyon haberlerinde Hep aynı terâne Hep aynı naat: “Ben ülkemin umut dolu sesiymişim…” “Elleri öpülesiymişim ben…” “Ben, ağacı yaş iken eğen…” “Başı göklere değenmişim …” Vay be! Ben neymişim be! Ben bir devmişim de Dev olduğumdan bîhabermişim… Ey Öğretmenler Günü koşukçuları Ve siz ey muhterem zevat! Dalga geçmeyin benimle ne olur Kasım’ın 24’ünde 24 saat… Ahmet KÖKEN |