AY YÜZLÜM
Ay yüzlüm,
sayende bu gece, Mehtap ve deniz kol kola, düşman çatlatıyor adeta, sanki intikam alıyor karanlık gecelerden. Yakamoz göz kırpıyor, ufak ufak kıpırdanan dalgaların arasından. Sessiz bir davetiye geliyor, kulağıma fısıldar gibi, hadi sen de gel diyor. Hafif narin rüzgar, önce yüzümü okşuyor, sonrada saçlarımı. Tıpkı sen, senin ellerin mi bunlar? beni benden alan eşsiz, anlamlı bakışların, kalemle mi çizildi a yarim o güzel kaşların. Çok mutluyum inan, aldığım en güzel davetiye, sessiz, sedasız,ama bir o kadarda yürekten çağıran, Yada benim öyle sandığım. Sen değil miydin yoksa? rüzgârına kapıldığım. Yavaş yavaş ayılan,bulanık zihnimde çözdüğüm, düğüm üstüne düğüm atılmış, en çetrefelli kördüğüm, Gözlerinin içinde gördüğüm, denizle mehtap, ya göz kırpan yakamoz, yüzümü okşayan rüzgâr, senin nefesin değil miydi Beni benden çağıran? Sessiz davetiye, bir gece ansızın, arsız ve pervasız odama giren mehtap. Sen değilmiydin? odamı, otağımı, gönlümü, gönül gözümü, sevdamı, kara sevdamı, aydınlatan, tahtımı şenlendiren, Sen değil miydin? gönül sızımı dindiren. Bence sendin Ay yüzlüm. Ordu Eylül 2010 Umut Dünyası Karalama şiir defteri |