Bir gece vakti bekle, geleceğim aniden
Ummadığın bir günde kapını çalacağım
Yarım kalan öyküyü yazacağız yeniden
Affetmen için beni selleri salacağım
Dememi bekliyorsan çok beklersin sen daha
Ne ceza versem azdır işlediğin günaha.
Çarmıhtaki çiviler çakılınca gelirim
Kutupta buz dağları yakılınca gelirim.

Düşsel söze gerçeği kutsal kılmıştık hani
Hani topla tüfekle yıkamazdı hiçbir şey
Hani esen rüzgârlar olmazdı aşka mani
Fark etmezdi mesafe ne kuzey ne de güney?
Gücümüz mü yetmedi bu düzeni ıslaha
Yalan mı söyleyelim ne gerek var ikraha?
Istırap çeken ruhun çekilince gelirim
Düşten uyanır gibi irkilince gelirim.

Ağrılı bir istemdir belleğimde yaşayan
Ve uykusuz gecede karabasan gibisin
Karanlıklar içinde sensin ruhuma ayan
Cehennemden dökülen bana ihsan gibisin.
Azrail’in tokadı dokunurken sabaha
Geri dönmem imkânsız dua etsen Allah’a.
Saçlarına acılar takılınca gelirim
Ama göze nur olup bakılınca gelirim.

Bulutlardan fal bakıp gülüşürdük hatırla
Geleceğe yıldızdan kayarken yol çizerdik
Gam dağını yıkardık altın saplı satırla
Günün şavkını söküp yeni baştan dizerdik.
Kimseler biçemezdi neşemize hiç paha
Eksilmezdi sevgimiz eksilmezdi kahkaha.
Okyanus mengenede sıkılınca gelirim
Dünya aya tuş olup yıkılınca gelirim.

Huzur dolu yuvamız bereket timsaliydi
Dam altında cûş eder hayat bizimle derdik.
Bunu daim kıldırmak boynunun vebaliydi
Ak kefene sarmadan aşkı toprağa verdik.
Lüzumu var mı bilmem eza veren silaha
Kirletildi elinle mutluluk dolu saha.
Kısır tarlaya tohum ekilince gelirim
Yıldıza kement atıp çekilince gelirim.

Artık sensiz mutluyum alıştım bu hayata
Elimle çapalayıp ekiyor biçiyorum.
Döner miyim sanırsın veda edip rahata
Çileyi şifa deyip sormadan içiyorum.
İlenmek de istemem gerek var mıdır aha
Döner misin diyerek sormak istersen daha
Refah dolu hayattan bıkılınca gelirim
Kartal çelik kafese tıkılınca gelirim.
Afet Kırat