Kim Yakar Ağıdımı..
Savunmasız gönüllü teslimiyetimdi yalnızlığımı kızdıran..
Kanadı kırık ruhum usulca konuverdi yalnızlığıma rakip yalnızlığının ellerine Kızıl bir goncanın sızıntıları gibi, hiçliğe asılı kalmış yüreğimin kıblesiydi artık soluğun Karanlığın içinde sıkışıp kalmış tüm acılarımın En gizemli sırlarını bağrına bastığından beri Beni görmeni değil, baktığın her yerde durabilmeyi diliyorum Arada uzanıp yatan rezil mesafeler utansın.! Yüzünün izi saplı kirpiğimde, uykularım gözlerine firar.. Varsın yasağın olayım hasreti yeşertirken şakağında Varsın ömrümüzden düşen yapraklara, gecikmişliğimiz yazılsın hoyratça Bırak karanlığa aciz düşmüş gecelerde, umuduna katık olsun sevdam Bırak hayaline yazılan satırlar, uzaklardan gelecek mutluluğunun selamından medet umsun Bırak ulaşılmazım, erişilmezim, kavuşulması mucize olanım bırak Geç kalınmış bir sevdanın ateşiyle yansın ruhum Sıcacık avuçlarında çırpınmayı unutsun kanadı kırık yüreğim Uzaklarda ki gülüşüne tutunsun,yüzü gülmeyen çocukluğum.. İki yakası bir araya gelmeyen dağ gibiydi bu sevda Hayalin ruhumun en süslü bahçelerinde dolaşırken Ben dikenlerin içinde hayaline mahsur kaldım Gecikmişliğimin suratıma çarptığı o ilk tokadı yediğimde gidebilseydim Belkide sen her yerde olmasaydın Doğudan yüreğime doğan Batıdan batmayan olmasaydın Bana gidecek sensiz bir yer bıraksaydın Dudağının namlusunda hazır Ve birgün hiç’liğimde patlatacağın Veda’nla paramparça olmamak için Giderdim.! Soluğunun yorulduğu yer,bedenimin faili olmayan cinayet hanesidir.. Gecenin hüznünden akan gözyaşıyla yırtılan sabahın, taze nefesi boğazımda düğümlü Gözyaşımda açan o gökkuşağını yakalayabildiğim zaman Ya nefesimin, ya o düğümün boğazlandığı sabah olacak Yokluğunun üstüne pervasızca doğan tüm sabahların Bütün isimsiz sokaklarında yankılanıyor, yüreğimde kabaran öfkem Buzdan mesafeleri eriten asi bakışına süzülen gözlerim Çocuk gülüşünde gezinen asılmış çocukluğum Aslı yasak olsada, suretine saplanan ellerim Bu ellerim Sensizliğin üstüne kandan şafaklar doğuran Tüm sabahların yangınına sebep olacak.! Seni getirmeye gücü yetmeyen her dakikayı Yokluğunun alnımdaki teriyle tutuşturup yakacağım.! Ölüme açılan gözlerimdeki ölümü, öldüremeyen ömrüm.. Sahi ben ölümümü değil, ölümüm gözlerimi öldürse kim yakar ağıdımı Yakılırmı ağıdım Kim ağlar gözlerimde, hangi ağıdın yaşı yarım ömrüme akar Hangi yaşın sıcağında bütüne kesilir ömrüm Sen diğer yarım Sen, geç kalmışlığımın en çaresiz, amansız yürek atışı Ben ölümü değil, ölüm gözlerimi öldürse de, yorma bakışını mesafelerde Gözlerimi kirpik ucuna Çocukluğumu gülüşüne Titrek ellerimi suretine Nefesimin izini soluğuna Terimi alnına ve yüreğimi sol yanının emanetine saldım.. Şahdamarım Bilseydim yazmayı ölmeden önce Seni Senle gelen sensizliği Yalnızlığımı öpen yüreğini Ben bilseydim eğer yazmayı Seni Sadece Seni yazabilseydim Ve okumasaydı kimse Yüreğinden başka.. (Şiirime ve şiirlere gösterdikleri ilgi,verdikleri değer için sitemiz yönetimine ve seçki kuruluna teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum) |