Bin ölüp, bin diriliyorum...
Çocuk azıyla kaç defa yalan söyledi bana, gözlerin..
Hani saklambaç oyunudur bu dedim, kendimi bile kandırdım... Saklandığım yerden, çıtımı bile çıkmarmaya cesaretim yok artık... Issıza vurdu saatlerim, sokağın çıkmazına düş/tü... Üşümüştü biraz da kanyak tadında gülüşmelerim... Çaresi bulunmayan bir hastalık değil bu; Doktor reçetesinde bile anılır, adın aşka hürriyetsizlik... Herkesin dilinde, benim damağım da kaldı yalnızlık... Anlamını yitiren bakışlar, bir vedaya davetiyenmiydi... Bu şehrin havasından mı, suyundan mıdır, Ayrılıklar kol geziyor, ortalığı bok götürüyor... Biri çıkmış; bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor.. Fakat bana dokundun dokunalı, bin ölüp, bin diriliyorum bunu kimse bilmiyor... Orhan AK |