Telepatik Bir Vaveylanın Biri İki Edebilme Sancısı / Aşkkonuşan ben değilim şimdi kurşuni bir akşamın sabaha döllediği isyana temayüz hislerle pamuk sarımlı demir bir sevda yumağından kısa şortlu ,pigme aksanlı tılsımını rüyalara bırakmış nikotin çıkarımlı arap sabunu şiirlerden arta kalanlarla seansını terkeden son dünya repliği devasa yanı sürgünde bir nirnava suflesi ya da artık kurtulamayacağına kani lacivert kelamlar... tarandıkça zihnimin perspektifi kırık militan yanı çıkarımsız çıplaklık varsayımları say sayarsan anlamazsan kurursa boğazım ya da susarsam aniden _en mavi noktasında bile denizin mesela_ yutarsam lâl aksanımı tükenirse doludizgin kelamlar gözlerine bakarsam mesela maviden utanır aşktan payıma düşenler kadar yoksul bir ah ya da şimdiki gibi sen öyle sanarsan yalancı yüklemlerin günahını alma boşa derim becerebilirsen yine de çerağını havada yakaladığım günlerden say... tekmil yazıldığım gönüllü ordumun feryadı dudak payıma istiflediğim gökkuşağının soluk borusu aşk istilasını yangın sayan gönülçelen sayhası bu kez bunu anlamamışsın saymayacağım mütemadi ebesi olduğum saklambaçlar yok yalancı detay donelere yaslandırmayacağım artık kelimelerimi bu kez benle beraber sıkacaksın avuçlarını tüm ehil dinamiklerini çökerteceğim hiç tanımadın değil mi hiç anlatmadım sana piramitleri bombalanmış bir Mısır’lı neyle avunur ya da kutsalları ayaklarda ezilmiş ülkesi elinden alınmış bir firavun nasıl olunur... artık çıkartacağım toza değmeyen sahaflardan kurtaracağım zoraki taşıyacağım seni Vefa’dan yanmaz kumaşlardan elbiselerin olamayacak yazmayacağım artık ellerinin pamucak çekim gücünün kandırma kuvvetini imgelere başköşe sıfatlar konmayacak adın esaslı şiirler söndürmeyecek eteklerindeki aşkı yazmanın kutsal emareleri umurumda değil izleri silinmese de geri alacağım o saklı dudak payımı ilahe emirler kuşatmayacak bir daha gece yarılarımı yok edeceğim pusulamın sen yanını yaklaştıkça uzayan ıradıkça sokulan kokularını anla becerebilirsem sileceğim zihnimden aşk denizine bir ton daha mai sürebilmek tanısını o telepatik vaveylanın biri iki edebilme sancısını...! Aşk Roma gibidir işte sevenler de kök içinde iki! istediğin kadar kız, bağır ya da ayrıl önüne gelen adı gibi bilir aslında her yol bir şekilde ona varır bir kere kazınmışsa zihnine işte her meşale tutan bir yanından faildir bir yanından bu yangına iliklidir gideni kaçanı kurtulanı hiç fark etmez iki ayrı kök iki, ne kadar çarparsa birbirine sonuç hiç değişmez hep i k i d i r netice... ToprağınSesi |
çok güzel bir şiir okudum sayfanızda. yazan yüreği kutlarım saygılar