AVNİ BEY’İN SERENCAMI…Adam yaşlı, Emekli olmuş ve hâlâ çalışıyor, İki çocuk okutuyor, yetmiyor maaşı. Kötü alışkanlığı yok, içkiden yana, kumardan yana, Sayılmazsa iki satır sayısal loto, Kırılsa şeytanın bacağı, Ah bir de çıksa, Bırakacak çalışmayı, yazacak romanını. Yazar mı? İmkânı olsa mutlaka yazar, Denemeleri var edebi konularda, Sonu ayrılık ile bitse de, sevdaya dair şiirleri var. Mutlu mu yaşamında, İlk on beş yılı, Görücü usulü olan evliliğin, Cinsellik ağırlıklı ve çocukların derdi ile geçmişti, Sevdi mi eşini? Belki! Ne olursa olsun, can kurban olacak iki çocuk var. İş hayatı zor, Patron, verdiği maaşın üstünde emek istiyor, Faizi bozmamak için geç de verince, Giderek kamburlaştı sırtı, Son günlerde daha da zayıfladı. Adı Avni, Mesleğinden nefret eden inşaat mühendisi, Şantiyede çalışıyor ve gurbette işyeri, Ramazan bayramında evine gidemedi, Hem sıkıntılı, hem de hüzünlü, Üstüne üstlük, kurban da geldi. Yalnızlık korkutuyor insanı, gurbet ellerde, Kış geceleri yatak daha da soğuk, Erken biten çalışma sonrası kendini yollara saldı. Yaş farkı, yıl farkı, Karanlıkta belli olmuyor saç beyazları. Almira, yirmi beş var mı? Belki yirmi altısında, Gurbette çalışmak, Aldatmaya meyilli yapıyormuş insanı. Heyecanından buz kesen eli, Erimektir bir anlamda sevdalanmak, “merhaba”, Avni Bey, dipsiz kuyuya düştü, Başladı serencamı. Gün sonrası şiirlerim© (1) İST. 05. 10. 2010 / 01. 45 |