Ölüme tebessüm...(düşünce gözlerinden…)
Sana ithafen…
Bir ilham olsun istedim gözlerin, Basiretsiz sayfama, ruhunu ithaf eden… Kaybolmak güzeldi gözlerinin yeşilinde Ve bir bakışınla ithaf olmak menzile Ne isterdim bilir misin sevgili? Bir bahar olsaydım da gözlerine Kış’a da olsa sen baksaydın beni… Ne zaman ki sürsem gözlerimi gözlerine O zaman sen (Aşk) kokar bakışlarım… Sensizliğe serenat… Gülüşlerimin tadı yok, düştüm düşeli gamzenden Şakaklarımda asılı kaldı zemheri bir tebessüm Bahar; bir urgan şimdi boğazımda Mevsimler sarhoş, Belli ki Dar-ı efkâr Bu sonbahar… Geceler inadına sisli puslu Yıldızlar netameli, Güruh azılı bir suçlu… Ölüme tebessüm... (düşünce gözlerinden…) Karanfil kokulu bir gecenin ayazında üşür oldu tenim Elim, avucum karanlıktı sevgili Gözlerim desem; koca bir şehrin enkazı gibi ‘yıkık’ Annem okşadı başımı Sen fışkıran gözlerimi araladığımda Günsüz gazeteler uçuşuyordu üstümde ‘sus’ dedi Azrail ‘sus’ ‘Sustum’ Ay ışığını nakşeyleyip gözlerime… Ne kadar da soğuktu sol yanım Bir tebessüm buyurdu gözlerin bana Aşk, gözlerini görünce düştü sol yanıma ‘yandım’ |
oldumu bu hüzün?
kalem başarılı yazsada hüzün yazmasın
baki selam...