Bu gece ne kadar ıssız odamın duvarları, Cam kesiği bir özlemle yâdıma düştün yine; Günlüğüme damlıyorsun bir görünmez kalemden, Sayfalar kurusu nane dökülüyor hüznüme; Seni nasıl arıyorum Nasıl bir bilebilsen !..
En sonu yollara vurdum kendimi darmaduman; Aptal ıslatan yağmurda depreşen isyanımı, Aç sokak kedileriyle paylaştım zamanzaman; Derbeder kaldırımların titrek lambalarında Teselli buğulu yıldız Hayalindi pusaran !..
Yalnızlık asker parkamda bir öğrenci kimliği, İçcebeci, Dikimevi ver elini Tandoğan… Bu şehir Başkent değil de, sanki hüsran demliği, Öylesine yürüyorum kırık, dökük perişan; Duygularım sise teslim Ankara gerçekliği…
Bildim şefkat meleğimsin, vefa sensin, sevgi sen, Kuş olup uçsam yanına bürünsem varlığını; Can parlayan gözlerinde kendime doğabilsem, Bir duyabilsem diyorum, o yürek tıpırtını, Başımı dizine koyup Gamsız uyuyabilsem !..
Sis, duman, çisenti melal ve umut kirlenmesi Yarasalarca tünerken beş kasım gecesine Kızılay’da çöpçülerle yerlerden topladığım Onca gurbet çehrelerin, elemlerin aksine En içten dost en sevgili Gerçek sılamdın Anne Sılamdın…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SILA KADIN - I şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SILA KADIN - I şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Beğeniyle takip ediyorum Yusuf Bey .Örnek bir kalemsiniz.Gerçekten güzel şiirleriniz.Ahengin zor kurulacağı bir ölçüyle kaleme alınan bu şiir gerçekten çok hoş olmuş.Saygımla kıymetli şair.