SON DEM
Nasıl sitem ederse uçup giden yıllara
Huysuz bir ihtiyarın ağaran saç telleri Öylesi isyan ile kanar gönülde yara Sığdıramaz aklına düştüğü bu halleri Pençesinde kıvranır bir garipçe lehçenin Dönmez ağız içinde meflûç olmuş dilleri Ah bir zamanlar eşi bulunmayan bahçenin Nerde bülbül çatlatan tomur tomur gülleri Gövdeyi sürümeye dermanı yoktur dizin Aşmış olsa da evvel nice çamlı belleri Azalırken gün be gün Rab’bin verdiği izin Semadan umut sağar duadadır elleri (16.10.2010 – Lüleburgaz) Zekâi BUDAK |