Bir Öpücük Sarhoşluğu
Islak hayallerim var benim gecelere sığmayan
Omzuna dayandığım cümlelerimin hüznünde sarhoş Acısıyla kavruk bir yanım... Yorulmuş bir hasrete gebeyken zaman Sabaha cılız bir isyan doğar ne olduğunu anlamadan Oysa daha bitmemişti bu hikâye Anlatacak ne çok şey var düne... Bugüne Ama yaşayacak yarından endişe duyar yürek Dilin ucunda uyuşur kelimeler Bir öpücük sarhoşluğunda şimdi dilden dökülen ezgiler... Tökezlerim hiç duramadan Yönünü şaşıran bulutlar unutur derdini Sen aklıma düştükçe, Bir yanım söner yıldız gökten ellerime kaysa bile... Avuçlarımda biriktirdiğim ne varsa açmayı bekleyen Gül kadar narin Özlem kadar derin Senin kadar imkânsızken Solar bakışlarım iklimi bozuk sevdanın eteğindeyken... Yamalı cümlelerle gelme bana bir daha Bir elvedayı daha sökecek gücüm yokken dünden Yarına merhaba saklayamam heybemde... Yağmur eşlik etse de gözyaşlarıma ne çıkar, Yüzünü görmeyeli hiç kurumadı bıraktığın umutlar Dilsiz bir özlem çöreklenmişken hüznümün orta yerine Nefes almak dönüşür mucizeye İyisimi sen bıraktığım yerde öylece kal... Gece örtsün hüznümü katsın zifirine Ki ölü bir sen daha doğmasın yeni tende... Ey felek..!!! Harap ettiğin ne varsa topla sal adaletsiz yazgıma Beni bırak kuru bir umudun ortasına Yaşayacak gücüm olsun sabaha... Toplan git kuru bir elvedayla... Hoşça kal hoşça kal... Dönüşlere yinede bir umut sal... |