***Ağrıdı sevdam***
Akşamlardan bir akşam, makamı hüzzam
Caddeler sırılsıklam, Akdeniz üryan Ay geceden firari, akmıyor kahpe zaman Yeniyetme bir poyraz perdeyi kıpırdatan Zehir zemberek susarken dudaklarda her kelam Varlığı mı yokluk, yokluğu mu varlık Kavramların gölgesinde yas tutuyor meram İnce belli bardakta demleniyor kederim Çisil çisil ağlıyorken asuman Anlatamam Göğsündü zulam Mevsimlerden bir mevsim, şakaklara yağan kar Kahpelik kol geziyor, puştluk Allah’ına kadar Keder biçiyor kader, oysa aylardan ekim Yarını olmayan bugünü ben neyleyim Dönüşü yok geriye, yerinden oynadı taşlar Cümleler kırılgan, ekmeğe katık yaşlar Bilmek mi anlamak, anlamak mı bilmek Öznelerin dehlizinde kayboluyor manalar Ummana karışırken vadide ki ırmaklar Anlatamam Kirpiğindi sılam Dizelerden bir dize, kehribar misali saçların rengi Elleriyle raks ediyor perçemlerin ahengi Dudaklarında mey, gözlerinde kan O sessizlik ki gök gürültüsünü andıran Sualler patikadan sürünerek geldi Cevaplar sabırların boynunu eğdi İşitmek mi duymak, duymak mı işitmek Seslerin limanından sözler gemiye bindi Kıyamete ramak kala girilen bir kabirdi Anlatamam Ağırdı sevdam Ve şiir yazıyordu bir şiir adam Ağrıdı sevdam Rukiye Küçük |