Bana bir şiir oku;
Uzak iklimlerden rüzgârlar getirsin.
Bana bir şarkı söyle;
Yüreğimdeki acıları söküp götürsün!
Sonra bir resim çiz gönlünce,
Mavi olsun, yeşil olsun alabildiğince:
Umuttan yana, özgürlükten yana...
Biraz da pembe kat ki fırçana;
Resmimizi mutlulukla bitirsin!
Güfteyi ben yazdım ellerimle, kırık dökük...
Bestesi gözlerinden olsun:
Nihâvent, Rast, hiç farketmez,
Biraz da Bûselik olsun!
Bana bir masal anlat;
Çocukluğumu yeniden yaşat!
Kaf Dağı’ndan çıkalım yola,
Kırk gün kırk gece düğün ola!
Paylaşmak için ikimize de yeter;
Gökten düşen bir tek elma.
Bir varmış diye başlar masallar,
Kavuşurmuş tüm âşıklar...
Mutlu bitsin bu masal da:
Çağırın Alaaddin’i gelsin!
Bir üfleyişte sihirli lambasına,
Düya’daki tüm savaşları yitirsin!