SevdâmGül bahçemde sakladım yâre gonca gülleri Fasl-ı hazânda derdim yârın yoluna serdim Geçti bahar mevsimim lâl oldu da dillerim Yâre şefkât yerine nakş-ı kelâmım verdim Ehl-i irfân çözemez benim garip hâlimi Söyle ey Yusuf-ı hüsn çözer misin dilimi? Şeb-i yeldâya dalıp sarar mısın belimi? Müptelâ oldum derde, o yâre devâ sordum Yüreğinde çözüver, o zülf-ü siyâhımı Taht kurdun sarayıma alma benim âhımı Revnâk-ı aşkın bende getir gönül şâhımı Ona nâr-ı şekerden bir demet âlev derdim Kara giymiş serv-i nâz, yaz baharı kış olur İner perde yüzüne o ay yüzün düş olur Sessiz akan pınarlar bir damlacık yaş olur Ben levhin esrârında, çözülmeyen bir sırdım Hasretin büyür bende inme iner özüme Gönül çıkar bendinden asla gelmez sözüme Serâbın yakaladım şimdi bakar gözüme Gönüllere boşalan âb-ı deryâda zârdım. Melahât TEMUR |