Masallar Sevdayla Başlar
dağ başı yalnızlıklarında kor ateştir aşk
hele bir alazı düşmeye görsün yüreğe galiptir her şeye dudağında sana sevda tutsağıdır Yusuf, Züleyha bir ok ki kutsanmış yaydan çıkmaya görsün bir kez ve bir kez değsin sineye Aslı yanar Keremin saz tellerinde çöller dile gelir tutkulu dileklerde sevda kum tanelerinde saray hevesi kavuşma öyküsünde mahkümdur Yusuf ah kızgın çölün tek varisi firavun ellerinde aşkın en meşakkatli hali atılan zindandan çıktı da geldi bak! bilirmiydin ki aşk Yusuf’tur sevda Yusuf sultan o köleyken yüreğinin efendisi oldu yakıcı dudağından kaç nağmeli öpüş düştü Yusuf’un sevdasına Pir Sultan’ın serden geçmesi değil mi direnişe susan Mecnun’un sazında mızrak oldu aşkı çalan ve yürekte sükut sesini dinlerken avcının dağda ceylana attığı kurşundan vaz geçmesi gibi kısa yollar ötesindeyken bile kavuşamamaktır belki en kutsi yanıyla yüreğimizi dağlarken aşk iki damla yaş sevdalı bir bakış utangaç beklemektir sevgiliyi perde arkasında düşmana bile kıyamamak soluksuzca dağ bayır koşmak susuz çölde sevgili dudağında ki nemi su sanmak kavurucu sıcakta salkım söğüt altında gölgeye dokunmak ve Yunus’un dilinde Mevla’yı aramaktır aşk kenan diyarından göçmek yarım noktası sevdaya dair Yusuf köle sen efendi olsan ne çıkar masallar sevdayla başlar sen sultansan Mısır’a gönlünün sultanı Yusuf Züleyha kör bir kuyuydu açtığında gözlerini sevmekle başladı çile sonra çöl cehennem aşk cennet oldu sana nefsin elinden kaçarken yırtılmaksa aşk tadını en iyi veren gömleği oldu Yusuf’a tutsak olmuş öpüş tüm ruhuyla Yusuf’a oldu vaha Züleyha dudağında Yusuf’un tutsaklığıdır aşk... |
Güzel çalışmanızı en içten duygularımla kutlarım.
Selamlar