KÖMÜRCÜZADE HALİS EMMİ
KÖMÜRCÜZADE HALİS EMMİ
Kömürcüzade Halis, Derebucak halkından, Bir hayli de nüktedan, ilim irfan mülkünden Ambar, kese dopdolu hali vakti yerinde, Servetin kaynağı da, helal alın terinde. Zengin olmaya zengin hiç kibirden eser yok, Hayır ve hasenatı tahminlerden daha çok. Yamalı şalvar giyer, göstermez derununu, Alçak gönlü hatmetmiş, insanlık kanununu. Cepleri altın para, yama dolu üzeri, Yola çıkar menzili Seydişehir pazarı. Alış veriş bitince, dedi; tıraş olayım, Henüz akşam olmadan usta berber bulayım. Bir dükkânın camında ustura makas gördü, Tıraş olmak kastıyla hemen içeri girdi. Garip köylü de olsa, böyle saç kesilir mi? Kanayan yaralara tuz biber basılır mı? Görünüşe münasip acı, ızdırap ve kan Kör testeredir sanki yanaklarını yakan. Halis Emmi ustaya altın lira verince, Berberde şafak attı, bu ücreti görünce. Milletin ahvali bu, hizmet kaftana göre, Utanç ve pişmanlıktan, girseydi keşke yere. İki ay sonra gelir Halis Emmi berbere, Ustamız hürmetinden takla atar yerlere. Kendisi idrakinde işlediği o suçun, Hizmetin sınırı yok, kusurun affı için. Halis Emmi söylemiş, ders vakti geldiğini, Kürke göre hizmetin çok çirkin olduğunu. O tıraşın ücreti, al sana bakır para, Hâlâ kanayıp durur o gün açtığın yara. Bu günkü hizmetine, o gün altın vermiştim, Şimdiki taklaları o günlerde görmüştüm. Her insana Yunusça önem, kıymet vermeli, Dışta değil cevherde asıl sırrı görmeli. Derebucak: Konya Beyşehir’e bağlı belde iken 1980’ li yıllarda ilçe olmuştur. Av tüfekleriyle meşhur Huğlu ve Üzümlü beldeleri de şu an Derebucak ilçesine bağlıdır. Seydişehir: Konya’nın en eski ilçelerindendir. Gazi Hüseyin KILBAŞ |
Değerli hocam, halk arasında yaşanmış ve dilden dile anlatılan bu hikayeler, sözlü kültürümüzün en değerli unsurlarından biridir. Ancak, sözlü edebiyat, birkaç nesil geçtikten sonra unutulmaya yüz tutabiliyor. Ya da aslından ve gerçekliğinden hayli uzaklaşıp yapraksız dala dönüyor, dolayısıyla da eski güzelliğini, özelliğini kaybedebiliyor. Şairin en önemli görevlerinden biri de, içinde yaşadığı toplumun bu değerlerini yazılı edebiyatımıza kazandırarak gelecek nesle aktarmasıdır. Bu Yönüyle bakıldığında, sıradan insan hikayelerinin bile gelecekte ne kadar değerli bir edebi eser olacağı aşikardır.
Belki de Türk şiirinin en çok ihtiyaç duyduğu çalışmalardır bunlar.
Hocam, çalışmanızı tebrik ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Selam ve dua ile..