ŞAİRLER ÖLÜNCEŞAİRLER ÖLÜNCE Şairler ölünce derindir sızı, Gizliden gizliye çocuklar ağlar. Kırılır ozanın kopuzu, sazı, Gönül tellerinden ırmaklar çağlar. Hıçkırık sesiyle büyüyen yaşlar, Fersiz gözlerimden akmaya başlar. Yetimdir hayaller, öksüzdür düşler, Ruhumu sükûtun kemendi bağlar. Kırılır, dermanı tükenen dizler. Dondurur, takvimden habersiz yazlar. Gelinlik çağında cümle genç kızlar, Analar, bacılar karalar bağlar. Şairler ölünce ağlaşır gökler. Doğacak günlere ağıtlar yükler. Kalemler çaresiz teselli bekler. Mazlumun feryadı yürekler dağlar. Lügâtler lâl olur, semboller biter. Hecenin bağında baykuşlar öter. Aruz diyarında yangınlar tüter. Nevbahar olsa da hazandır bağlar. Saklanır yıldızlar sisler ardına. Ayla güneş döner matem yurduna. Gündüzler, geceler yanar derdine. Şairler ölünce yas tutar dağlar. Hayat seli sona doğru akışta, Yollar biter geçit vermez yokuşta. Sonsuzu özleyen şair bakışta, Ne anlam taşır ki mevsimler, çağlar? Mahzundur besteler, buruktur türkü, Şairsiz dünyada hüzündür şarkı. Kalır mı dirinin ölüden farkı? “Yaşarım” dese de, ölüdür sağlar. Gazi Hüseyin KILBAŞ |