Âhi Evran-ı Velî
TAYY-İ ZAMÂN
(Âhi Evrân-ı Velî) Tayy-i zamân eyleyip varmıştım Türkistan’a, Alperenlik yolunun kalpgâhı gülistana. Nice feyizler alıp döndüm kendi çağıma, Yesevî’den Hikmet’i ektim gönül bağıma. Bugün yine kayboldu aradaki asırlar, Âhi Evrân yurdunda açılacak tüm sırlar. Maya tutmuş fütüvvet, hoşgörü ve irfanla, Bu toprağın bağrında vefâ, ahlâk, imanla. Yesi’den Balkanlara açılan bir pencere, Pîrlerim halka halka eklenmiş bu zincire. Bu damarın kökleri Horasan’a dayanır, Medine’nin Gülü’nün boyasıyla boyanır. Zulüm ile dönerken Moğolların devrânı, Kırşehir diyârında buldum Âhi Evrân’ı. Debbağ idi san’atı, fâkih hem de müfessir, Tabâbet ve kimyâda etmiş zamana tesir. Gördüm otuzdan fazla esnafın pîri idi, Zehirden ilaç yapan eczacı biri idi. Hürmetle selam verip eşiğinde yer buldum, Âhiler arasında mesrûr bahtiyâr oldum. İman nuru okunsun Âhiyânın yüzünde, Edep çulu dokunsun Bâciyânın özünde. Hayata nizâm vermek âhilikte tek gâye, Dürüstük ve cömertlik lâzım olan tek pâye. Ticârette ahlâkı önde tutun her dâim, Doğruluk ve emniyet ile olursun kâim. İçki, gıybet ve zina, nifak, yalan ve hile, Diyordu: Cemiyete zinhar getirir bela. Keykubat’tan iltifat, gayrıdan zulüm gördü, Zâlimin karşısında direndi ve dik durdu. Gâzâ ve cihat rûhu kalamaz asla lafta, Âhiler ordusuyla cephelerde ön safta, Tesbih çeken elleri kılıçta da mâhirdi, Özü sözü dosdoğru, sûreten de tâhirdi. Bayrak Adamlar için medrese olur zindan, Hak davanın uğruna niceler geçti candan. Direnişin kalesi, kıyâmın asil burcu, Kahpelere öfkesi, surların kutlu harcı. Moğollar karşısında alplerin başındaydı. Şehâdete kavuştu, doksan üç yaşındaydı, Tevhidî istikbâlle tarihim olmalı yâr, Tayy-i zamân ederek gidilecek çok yer var. Tevhidî- Hüseyin KILBAŞ 19 Haziran 2024 Erdemli/ MERSİN |
Hiç bitmesin istedim.
Yüreğinize, kaleminize, emeğinize, ferasetinize, bilginize sağlık.
Bayramınız mübarek olsun.
Sevgi, saygı ve selamlarımla değerli Gazim.