GÖZLERİNDEN GÖZLERİNİ İÇTİMGözlerinden gözlerini içtim bu akşam... Doya doya, kana kana içtim. Günlerce çölde susuz kalmış gibi, İçki sofrasında şarap kadehi gibi Gözlerine kaldırıp gözlerimi, Bir nefeste içime çektim. Siyahı sevmezdim eskiden, Bir gece vakti tanışıncaya kadar... Sevmezdim, gece karası gözlerinden Kayan yıldızları sayıncaya kadar! .. O gece çıkageldin ne saadetti! Orta şekerli kahve ikram ettim, Köpürdü kahve köpürdü yüreğim! Baktıkça gözlerine gönülden dâvetti Kirpiklerinin yazdığı mektubu kabul ettim, Gözlerinden gözlerini içtim. Gözlerinden gözlerini içtim bu akşam... Badem şekerini anımsattı gözlerin, Tâ içine bakarak badem şekeri ikram ettim. Öyle tatlı öyle şekerdi bakışların, Gözlerinden gözlerini kıtlama içtim! Gözlerinde hasret kuşları yemledim; Serçe gibi ürkektiler, yine de Sabrın kırıntılarıyla avcumda besledim. Anka kuşunun kanatlarına bindiğimde Gözlerinin tâ Ekvatoru’ndan geçtim. Gözlerinden gözlerini içtim! Gözlerinden gözlerini içtim. Bir kırık güfte yazdım, bir Nihâvent besteledim. Şimdi unutulmaz bir şarkıydı gözlerin, Ilık, istemsiz yaşlar akıyordu Şimdi gözlerinden dinleyenlerin. Gözlerinden gözlerini içtim, İçtikçe içesim geliyordu... Bitmesin istediğim gecenin sonuna doğru, Zil zurna sarhoştu gözlerim! Artık seni görmüyordum, Yalnız bir çift göz, bir muammâ bakış! Artık seni duymuyordum, Rûhumdan rûhuna dayanılmaz bir akış... Gözlerinden gözlerini içiyordum. Siyah gözlerinde yüzüyor, yüzüyor Bembeyaz nilüfer gibi açıyordum! Durmuştu zaman, durmuştu eşya. Saat gözlerini sabaha açıyordu Ve kırlangıç gözlerin hazanlara uçuyordu! .. |
ben kendimi sanırım o tebessümün müsebbibi