(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ölü Şehir. şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ölü Şehir. şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Saymadım! Kaçıncı güzün ortasında asılı kaldı gülüşlerim
SAYILACAK KADAR AZ OLSAYDI MUTLAKA AKILDA KALIRDI KİMBİLİR SEVGİLİ ŞAİREM .KİMBİLİR KAÇINCI KEZ KALMIŞTIR.ÇOK DERİN ÇOK ANLAMLI GÜZEL DİZELER ONAYINIDA ALMIŞ ZATEN CANDAN TEBRİKLERİMLE SELAM SEVGİLER ..
geldim canım geldim beni bekliyorun biliyorum :):) beklettiğim için kusura kalma gayrı
kırk yamalı peştemal ... o peştemali ben yamaladım haberin varmı ... terzilik var serde :) ne kadar söküğün varsa getir ben yamalarım hem ovarlok hem düz dikiş hem reşme :) bi dahada ömrü billah sökülmez :):)
hem senin ölü şehirlerde ne işin var gel benim yanıma ölüyü bilem güldürürüm :) iki fıkra patlattımmı canlanır hepsi
bak sana bi fıkra anlatam gül seni güldürmek hoşuma gidiyor
iki kadın öte dünyada karşılaşmışlar biri diğerine sormuş sen neden öldün kardeş oda demişki donarak öldüm peki sen niye öldün
sorma kardeş kocamdan şüpheleniyodum bi gün evi bastım aradım taradım her yere baktım ama bi şey bulamadım çok yorulmuşum kalp kırizi geçirip öldüm diğer kadın derki geri zekalı önce derin dondurucuya baksaydın şu an ikimizde hayattaydık :):)
Gayret ettim… Süründüm, sürgüler çektim gün ışığına… Bakınca hiçbir şey kalmamış geriye. Hiçbir şey bir şarkı gibi dilimden düşmemiş. Bir avuç küle dönüşmemiş daha onca acılarım. Şimdi herhangi bir günün, herhangi bir gecesinde karanlığa karışıyorum ve bir deniz gibi sularımda boğuluyorum. Kalkıp gitmeli aslında, burada hiçbir şey sevinçlerime benzemiyor, hiçbir şey tutmuyor beni bu enkazlarda. Bir deprem gibi titremişti yalnızlıklarım, bir gök gürültüsü gibi kükremişti yanı başımda şehrin sarı ışıkları. Şimdi yavaş yavaş kararıyorum, yavaş yavaş gölgeme sığınıyorum işte…
Caddeler ıslanmış… Gerek var mı biraz daha yağmama? Daralan sokaklarda genişliyor yalnızlığım, geçemiyorum kaldırımlardan, kendimden geçiyorum. Saat 3’ten geçiyor, ayaklarım hüzün kokulu asfaltlardan. Ölümüne koşmalı şimdi, ölümüne yasak bir şarkı söylemeli. Tek tek kapıları çalmalı, uyandırmalı kenti, kimseler olmayacak evlerde biliyorum. Ölü bir şehirde sağ kalan, ertelenen bir ecel gibiyim… İşte: acılarımı giyiniyorum, yağmur yağıyor ölü bir kente… Yağmur yağıyor unutulan bir ecele… Ve sabahın dördüne tutunuyorum ey aşk…
Bana güzel bir şeyler söyle… Kulağıma yalnız olmadığımı fısılda. Avuçlarımdan dökülen şu karanlığın beni alıp götürmesine izin verme. İçimden bir nehir gibi akıp giden hatıralarıma, yaralarıma, damarlarımda patlayan mayınlara aldırma. Ve giderken birkaç tane sigarayla ceketini bırak… Tepeden tırnağa donuyorum. Oysa ne yangınlarda tutuştum, sen daha iyi bilirsin…
Ah bu vaktin sessizliği… Beni yakıp tutuşturan karanlığın infazı. Gökyüzünde kuşlar vurulsa, ormanına küs bir ağaç devrilse içimde, yanağımda güller kanasa. Sıkı sıkı sarılmışım gecenin bir anına. Bıraksam bir daha bu caddede yürümeyeceğim, böylesine bir yağmurda ıslanamayacağım, sigara içemeyeceğim gibime geliyor. Alıp dünlerimi sırtıma kambur bir ihtiyar gibi oyunlarına konuk olmak vardı şimdi çocukların. Yakamoz düşmüştür şimdi denizin kalbine. Ay vurulmuştur, paramparça bölünmüştür dalgalarda… Tüm şehirler uyanmak üzeredir. Kapitalist mağazalar, dükkânlar bir vampir gibi avını beklemektedir.
İşte… Ben de gözlerimle yatalak, üşüyen bir sabahı karşılıyorum. Gün doğmak üzeredir. Birazdan bütün hüzünlerim deşifre olacaktır yorgun bir kentin en işlek caddesinde.
<alıntı>
......................... çok beğendiğim bir yazı idi paylaşayım dedim şehir ölünce can .............. çok çok çok güzel bir eserdi bayıldımmmmmm yürekten tebrikler gülüm benim ...
sevdayağmuru tarafından 9/16/2010 9:42:09 AM zamanında düzenlenmiştir.