aşk diyorsan, işte nabzımNe zaman dağılsa sesim Şakağıma dayardın gözlerini Oysa adınla başlamak istedim bu akşama İstedim ki bir ayrılıkta bitmesin buruk Günlerdir bir tek dize düşüremedim Kurumuş bir gül daha düşüyor anılardan Yine bir peşkeşin peşinde akşam Herkes kabuğuna çekiliyor erkenden Sokaklar yine simsarlara kalıyor Alanların kalbinde hançer Kanamalı bir hastadır kent artık Kan aranıyor... Her gün yeni bir hüznü takıp koluna Bütün saatleri acıya kuruyor sanki Şarkıların hüzzam makamındayız Kavalda yaralar, göçebeyiz yollarda... Bir acı kahve hatırını unuttuk Her köşe başında bir maskara Tuzun ve şarabın tadı degişti Nasılda eskidi yüzün-gözlerin degişmedi Alevler yakmıyor artık inceltmiyor buzları Üstümüzde sağır ve dilsiz bir gökyüzü Yine damarımda çalıyor çengi Aşk diyorsan işte nabzım Bütün sağnaklarını yağdır, hadi yağdır İster bir cehennem ister cennet Her vurguna hazırım nasılsa Kadriye yapıcı Not, Temrin dergisinde yayınlandı |
Sizi okımak güzel...Kutladım selamlar