isimsiz şiirler83içimdeki şeytanı taşladım... ırmağıma dökülen göz pınarlarımı kuruttum, soluk kayalarımdan; ayın ışığı vurdukça parlayan incilere kör kalacaksın.. uzaktaki geçmişim kadar artık dün akşam, ellerimde uzun saçlarını taradığım anların bıçak kesiği; dudaklarımı mora kesen türden bir soğuk, karanlığa alışmaya çalışan ılık bakışlarımdaysa sen.. ölümü , ölümsüz kılmak istercesine; son haddine değin açık ömür pencerem, kırdığım kilitler kapılarımın, tülünü yırttığım perdem.. meşe ağaçlarının tepesinde gezinirken dolunay; yakın sandığım dağın,yamacına düşen gölgesi yüzüm, şu an doğmuşcasına ruhum, aklımın ıraklarında çırıl çıplağım... şuurum; nefesimdeki günahlarıma kapalı, hissetmek , üşümenin çok ötesi.. haykırışım buğazıma kör düğüm attıkça, sessizliğimi yutkunuyorum, susuyor gibi tavrım; dilimi ismine tutukladıkça... aşkın arefe günü; sevda bayramının dört nala gelen , şafak vaktinde duvar saatim.. sakinleşen ritmini işittikçe yüreğimin; bir anda düşlerime ağırlaşıyorum, nazar değdi komşu sohbetlerime, mekke kokulu tütsüler yandı senli, benli laflara.. boyum serçe parmağım; asırlarca aştım yaş günümü, gök yüzündeki tüm yıldızları taburcu ettim... yatak döşek uykusunda sabırrsızlığım, ne kadar inkar etsemde kendimi; işte hazan, takvim eylül, rüzgarına bıraktım son sözümü... güneş doğdu doğacak; şehrin minarelerinde huzur çağrısıyla ezan, duvar dibinde hiç ısınamayacak kusursuzlukta beden.. kalabalık değilim; tek bir şiir ve ben... giderken almayı unuttuğun ne varsa, gel al , kalanım da olsun feda... bulutlarının beşiğini mavilendir; susuz bırakmayacağın toprağını ört üstüme.. ecel kızılı nefesimi her soludukça; sana yeniden aşık olmalıyım, varlığında yokluğunu tatmak adına... bu gün olduğu gibi , çok zoruz iki cihanda hangi cevabın yetecek azadına?, bana acımayan kalbim; seni nasıl affedecek...! isimsiz şiirler karan |
tebrikler..
saygılar...