Ebul Vefa
Ey Vefa ben yağmurlar yağmadan dönmeyeceğim
Sana sarılmadan ölmeyeceğim Ey Ebul Vefa Ben ancak yağmurların yağdığı zamanlarda Yaşıyorum bir bulutun içinde Şimşekler çakmadan sönmeyeceğim Senin dualarını gözleyeceğim Bulutlar yüzüm ve demir iskeleti karyolamın Şimdi buralarda havalar beyaz Saliha bahçede köpekler avaz avaz Bana ne zaman gideceksin diye haykırıyorlar Beni sayıklıyor kapı diplerinde periler Zaten hayallerimi bembeyaz kefenlediler Ey Vefa bilmiyorum ne kadar kalan zamanım Yağmurları bekliyorum sana dönmek için Nisana kadar Güneşi atlatıp sana uzanmak Sana sarılmak ne zordur benim için Senden ayrılmak kadar zor Sen de beni bekliyorsundur gözlerin yollarda asılı Bulutları seyrediyormusun? Bak içlerinde ne acılar saklıymış bilmiyormuşuz Dışardan belli olmuyor içimizdeki yaralar Duyulmuyor kopan fırtınaları kalbimizin O kadar bakıp göremiyormuşuz Ben ziyadesiyle mahçubum sana karşı Sana bakmak bile bana ne büyük nimettir Senin olduğun dünyada yaşamak Ellerinden su içmek kadar sana yakın olmak Gözlerinden gülücükleri alıp içime çekmek Sana "ne kadar sevdiğimi " söyledim mi Söyleyemedim biliyorum Dillerim lal oldu konuşamadım Bana bir hal oldu Yağmurlar yağmadan dönmeyeceğim Sana sevdiğimi söylemeyeceğim Sana sarılmadan ölmeyeceğim Ah Ebul Vefa... Sana sarılmadan bu hastaneden Bulutlara dönmeyeceğim Yağmur olup ölmeyeceğim Seni koklamadan gitmeyceğim |