ADI EYLÜL'DÜ
Hani
Çıplak gülüşlerin ardına saklanıp da Bir hayali anarcasına Dudak kıvrımlarından süzülen Hıçkırıklar vardır Uzansan tutacağım sanırsın ya Kayıp gider avuçlarından işveyle Irmak ırmak Islanırsın Yorgun akşamların Sahile vuran dalgalarında şakıyan Bir gecede Ak bağrının kara yazısını dokumuştu Kar yangını düşlerin satıldığı Sonsuzluk vadeden bir yerde Adı Eylül’dü Hanidir dokunulmamıştı yüreğine Islak ıslak olmamıştı bakışları Kirpiklerine tüneyen bir gökkuşağının Merdiveninde otur Ve Şimdi sen de dinle Akşam gelip de dayanınca kapıya Bir türkü tuttururdu derinden İnce ince Ayağında nalınlar Üzerinde basma entari Sessizce uzanırdı yatağa önceleri Yastık başa düşman gibi Adı Eylül’dü Ayaz yemiş bir geceye Çarpınca düşleri Karanlığın hıçkırığı inlerdi Odanın duvarlarında Ve Ne zaman kaçmaya kalksa Satır aralarına yüreği Hacizli duygulardan yükselen bir ses Bıçak gibi kesiyordu önünü Şiir kuşatmada Ey ölümlü Kimbilir kaç akşamın göbeğini kesmiş Kaç kez doğurmuştu Gruba meydan okuyan hüzün dolu bulutları Gözlerinin menevişinde Yetseydi gücü Saklamak isterdi Bir köşesinden tutup da zamanı Oysa Nasıl da incinmiş Nasıl da kanıyordu teni Ürkek bir ceylan gibi Titriyordu kınalı elleri Adı Eylül’dü Sen Sakın kızma, darılma Bakma yazdığıma Sensizlik kadar büyük olsaydı dağlarım Kollarımdan dökülür müydü ırmaklar Çakar mıydım şimşek şimşek Camlarını okşar mıydı damlalarım Saçların sanarak Hani şu gözlerimi acıtan Duman da olmasa ya Kirpiklerimden doğacak güneş Ansızın Bilmez misin Hiç bir şey benzemez sana Gözleriyle konuşup Yüreği ile ağlayan kadın Aslında Sen bir Asi Maral’dın Eylül Yüreğimde dinmeyen sızı Eylül Uzak dağların asi kızı Eylül Gökdemir/Asimaral...11.08.2009 |
Yüreğimde dinmeyen sızı
Eylül
Uzak dağların asi kızı
hem asi hem maral,okutturan şair...