Kimsesizler Mezarlığı...
Allı pullu mezar taşlarını geride bırakır gidersin
Mezarlığın en kuytu noktasına... Mermerden çevrilmemiş onlarca mezar Kiminin kabir tahtası bile yok, kayıp belkide... Adı sanı unutulmuş besbelli... Yeni mezarlar açılıyor; kimsesiz birini almak için içeri... Kupkuru toprağı gözyaşıyla ıslatacak kimsesi olmaz ki; Yalnız başına yaşayıp, ahirete yalnızcasına göç edenin... Bir kuru Fatiha ve âmin... Döner gider faniler gerisin geri... Kupkuru toprak olur artık sonsuza dek arkadaşın Mezartaşın olmaz belki, olmaz belki ruhuna Fatiha okuyanın... Yalnızlıkların yelkenleri sarar şimdi seni Uçsuz bucaksız bekâ aleminde... Hüzün çöktü içime bir an... Sessizce ağladıklarını hissettim, Minik kümbet gibi mezarın ve içindekinin... Kırık bir mezartaşında isim var soyisim yok Doğum tarihi var, ölüm tarihi yok...Kırık... Unutulmanın sonsuzluğuna uçmuş gibi mezar taşındaki ölüm tarihi Kimsesizler mezarlığında ruhum kan ağladı Kuru bir toprak yığını; Yağmur beklerken ayrıldım mezarlıktan Yüreğim kan ağlayarak... Ardımda; sonsuz hicran dağlarına yeni zirveler katarak... Metin Kaya İLHAN Faroz |