.I-II
I.
Saf karanlığın içindeki hakiki ışıkla bir dans ya da bir oyun belki. Kelimeler sarfederim üstünkörü, fütursuzca: Hangimiz yanaşabilir ki zamanın kıyısına? "Ya hep ya hiç..." Kayıpların en büyük sloganı mı bu yoksa her şeyi alıp seni, beni, bizi bile kimsesiz ve ışıksız bırakan hırs yumağı başıbozukların attığı ilk ve en büyük adım mı? Adım mı? Boşver. Varlığım bile yok belki. Yoluna bak, her şeyin tadına bak. Zamanın kıyısından sark ve gökyüzünden aşağıya bak. II. Boş bir sokakta devinim halindeydim; inler ve cinler top oynuyordu. Bu kaçıncı gol ağlarımda? -daha doğrusu taşlarımın arasında- Balıklar gülüyor bana akvaryumdan, üç saniye sonra tekrar gülüyorlar: bu sonsuz gibi. Ben kimlere bıraktım düşünsel iplerimi? Sahnesinde izlediğim oyuncudan rol çaldım, altına da düşülür ya hep: ben yazdım ve ben oynadım. Beyaz dumanlardan sıkıldım ve mor dumanların içine daldım. Kararlıydım, yapacaktım. Sonuç mu? Görünmüyor mu? İçerdeyimdir o zaman daha, hâlâ. |