belki pille çalışır şu deniz mavisi gözlerim ne belli…
uyuyordun göz kapaklarında düğümlenmiş korkuya inat kirpik uçlarında toplanmış melekler raks ediyordu henüz semadan dönmüş iki nur süzülürken sol gamzenin çukuruna borç harç bulduğum bir buseyi kondurdum çok evvel mühürlenmiş günahkar dudaklarımla
kıpırdadın boynundan inmekle hükmümdü sınırlı bir heyecana devinirken bedenim çekingen bir zamana ellerimde ter kokusu ardımda ölmeyi bekleyen ömrüm adı yitirilmiş bahçelerde
uyandın sükut peşrevi çalan gözlerinde dinliyorum teninde zemheri arsızlığını zambak kokusuna gizlenmiş bir mahcubiyetle sarıyor kolların yalnızlığımı kalbi kur’an gözü katran soyu meçhûl akan sevdam
gittin masum bir hayretim şu başıma inen geceye ben gerekli miydim küfre düşmeye gölgende cinneti büyüten kıvılcımla füsunkâr bir ışık dağılıyor bedenime geceyarası düş ayarıymış gördüğüm meleklerin insanlara karıştığı bu saatte…
alicengizoyunu (…bir anlam uydur n’olur…uykularından kovulduğum bu trajediye…)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
gece/yarası düş ayarı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
gece/yarası düş ayarı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gittin masum bir hayretim " şu başıma inen geceye ben gerekli miydim küfre düşmeye gölgende cinneti büyüten kıvılcımla füsunkâr bir ışık dağılıyor bedenime geceyarası düş ayarıymış gördüğüm meleklerin insanlara karıştığı bu saatte… "
bereketsiz bir yağmur yağıyor şimdilerde alıp boşaltıyor defalarca imbiğinden süzerken senli düşleri sonra bir olup çıkıyoruz dengesiz zamanlardan dokundukça güller kapanmıyor içine açtıkça açıyor kollarını kimsesizliğim sende hiç olmadığım kadar hürüm ben
...
her biri ayrı bir eser tadında yazabilmek bu olsa gerek
nicelerine..