SENSİZLİK YOK SONSUZLUK VAR
Zaman, kum taneleri gibi akıp giderken avuçlarımızdan
Geri dönüşü olmayan bir yolda sonsuzluğa yürüyoruz.. Ne kaldı ki geçip giden yıllardan geriye Saçımdaki aklar, gözümdeki halkalar ve pişmanlıklar, Farkında olmadan geçen yıllardan hediye… Bazen bir sigaranın son nefesinde, Bazen de bir kahve köşesinde, Yakıp bütün gençliği delicesine, Ahlar, tühler kaldı bize… Pişmanlıklarımın son satırına sığdırdığım keşkeler, Bizi aslımızdan uzaklaştıran hikayeler, Yerine getirmediğimiz sözler kaldı, Ve bir de sadık kalamadığımız yeminler… Bize yol gösteren hakikatler varken, Karanlıklara boğmuşuz nurlu sabahlarımızı.. Bilip de yapmamak olur mu kardeşler !!! Rabbim affetsin günahlarımızı… Yaşamadan yaşlandık oysa en güzel mevsimde, Şimdi dua ediyoruz gençlik geri gelse diye, Yolcu olduğumuzu unutup kurulduk baş köşeye, Gün gelir mühlet dolar yığılırsın bir döşeğe… Ey benim ömrümün hazan kurusu, Ey benim toprak kokusu bedenim.. Söylesene böyle miydin eskiden, Hiç ibadet ettin mi gücün yerindeyken...? Kurumuş yaprak gibi düşerken dalından, Baksana çevrene anlayan yok halinden, Yüzünde çizgiler, kan çekilmiş canından, Ve son bir elveda, hayat treni gelip geçerken… Derken bir ses gelir minarelerden, Kurtuluşa çağrılırsın Ezan-ı Muhammedi’den Bunu bir rüya sayıp uyan gaflet uykusundan, Uyan ve kendine gel, olma sabah namazından, Mü’minliğin gereğini yap, daha fazla geç olmadan… Haydi KALK Ey Mü’min, Ey Eşref-i Mahlûkat UYAN !!! Davut BİLİCİ ELAZIĞ ____________ |
Kurtuluşa çağrılırsın Ezan-ı Muhammedi’den
Bunu bir rüya sayıp uyan gaflet uykusundan,
Uyan ve kendine gel, olma sabah namazından,
Mü’minliğin gereğini yap, daha fazla geç olmadan…
Haydi KALK Ey Mü’min, Ey Eşref-i Mahlûkat UYAN !!!
HOŞ TEBRİKLER