Zühre'm
(Sevgili eşim Çoban yıldız’ım Başak)
Ah sine-i feryat Kat kat katmanında son inat sendeki Bir ince bakış Yürek boşluğundaki hüzzamdan nakışsın bendeki Seyir ilerlerken yansımada Işık yön verir motiflerine evrenimin İçimde parçalanamayan en küçüğüm Gözlerim seyir kanağında Senden içerken avuç içlerimde Çisenle Can verirsin yaşam meskenlerime Bir bilsen ah bir bilsen Ciğerimde kuluçkalaşmış Beliren sen yayılan sensin Takatim mecal dilenir kahır evreninden Yaşam ve ölümde beni zar ile kül edeninden Hayal dilinde eğrilmiş sabrım Gecem sen gündüzüm sen seher vaktim sensin Varlığım Dünya işliğinde işlenir Çalım-Alım-satım çarığında kirlenir Son isteğim gül renginin gün batımında dillenir Can eşim tüm varlığım sende sevinçleşir Sus/arım... Sus Garp sinemde seyyah hüzün Tütün ve kırmızı şarap Çehresine örtündüğüm sevgili ruhundaki mihrap Boşluğumdaki kusur Yürekteki zağ girdapta izini sürmekte İçimde parçalanamayan en küçüğüm Bu gören gözler varlığımın enlem ve boylamında Zerremin zilyet denizinde seni su alan bir patalyada gezdirmekte |