Karabasan’gün geceye vurgun yine’ ayaz karabasanlarda kara dönüştü zakkum kokularını çoktan unuttu tenim alın yazıma yazılan helalliklerim doğdu gergefinde işledim geçmişimdeki acılarımı teğelledim bir fiskelik ömür katreme dokunur esaretime gizliden titrer nefesim sökülen ilmeklerim kördüğümde ufkuma dağılır sancılarım niyazlarda sensizlikle hanemi dağıtan annemin feryadı yırtıyor hayallerimi doldurdu odamı özlediğim çocukluğum ulemasına dokunur gül kokularındaki nefti mavi parmaklıklar arkasında kaldı gülüşlerim kilitlendi günahlarıma duasızlıklarda merhemine imdat bakışlarım nemli gözlerimin damlalarına nazarlar değdi yine kış vuruyor eylül akşamlarıma elimde sanki geleceğine dair niyaz döküldü gözlerim sargın haramiler gibi pul pul ellerimde kırkbin imdat duruşların iplerinde asılı sondu; yüzüme değen benin aldırmadan sönen nefesin bitişinin kıyameti koptu kopacak gebe hayallerim hayatıma bir ok hızında düşecek fenerin cılız ışığında mum aşkı karanlık çatılarımın güne hasreti ve bitti çatımın üstündeki sevdalı yağmur dindi fırtınalar volkan ateşinin lav kırıntılarında pişen yüreğim yoğurulan nefesimin tütsü kokuları esrarengiz güz fırtınalarında asılan sevdamın idamlık kararı sürgünde sürmeli gözler hapis zifirisindeki geceye Karanlık çatılarıma düştü kanatlarım uçamayan zamansızlıklarında n.altın 29/07/2010 |
sevgilerimle...
Mehmet Çobanoğlu