ELVEDÂ !…Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ….ELVEDA’ya dair…
..........................Hayat; tıpkı ,bir gel gitler manzumesidir : MED ( çeker) - SEL (sürükler) ... ... Ayrılık rüzgarında savruluyorum yine, Yüreğime ard arda depremler dokunuyor! Sığındım boyun eğip varlığın sahibine, İçimde ölenlerin salası okunuyor!... ... ...Hayat ,sizi bazen ruhen ve bedenen o kadar çok yorar ki öylece donuk, renksiz kalıverirsiniz olduğunuz yerde , beyninizdeki gel gitler daraltıkça daraltır ,sorular asılı kalır boşlukta.. ...Anlatamamak ve anlaşılamamak, sözlerinizin kuru yapraklar gibi savrulup anlamsızlığa mahkum olması iyice bunaltır sizi ..durmak,artık hiçbir şey ifade etmeyecektir ve bazen gitmek yapılması gerekenlerin en doğru olanıdır... ...İnsanın hak etmediği ,hakkını veremediği hiçbir şey kendisinde ilelebet kalmaz ..zaman göstermiştir ki şükrü eda edilmeyen ,kadri bilinmeyen her güzellik emanet olarak verilen kişiden alınmıştır... ...İşte bu duygularla bazen gitmek istersininiz,sadece gitmek.. içinizdekilere ,içinizde kalanlara; beklediklerinize ve beklettiklerinize veda edersiniz … … size ait olan ve sizi siz yapan her güzellikten vazgeçip gitmek;kişiliğinizin ,sizi siz yapan kimliğinizin de yavaş yavaş ölmesi demektir... ...içinizde duyduğunuz her ‘elveda’ çığlığı aslında kaybediyor olmanın da bir izdüşümüdür çoğu zaman… ...ve her elveda, insanın kendinden biraz daha uzaklaşması,kaçmasıdır belki de..hayata tutunduğu dalların birer birer elinden kayıp gitmesidir … aslında elveda’nın izaha gelir bir yanı da yoktur ve ne söylense ifade aciz kalacaktır.. belki yüzlerce neden sayabilirsiniz gitmek için ;ama siz nedensiz gidersiniz... ...Çünkü anlatmak;genelde ,muhatap olunan(lar)ın kalbinde makes bulmayan bir eylem olduğu gibi , elveda’yı mantık kalıbına sokmak için edilen hiçbir sözün de gidenin yüreğini teselli edici bir boyutu yoktur.. o yüzden iki arada kalırsınız,anlatmak ve susmak arasında ... …sözün ustası Fuzuli ne güzel ifade eder bu hali : Söylesem tesiri yok ,sussam gönül razı değil... … …ve gitmek zamanı gelir ..’Kader’ der ,takdire boyun eğer ; siz de işte öyle ,sessizce gidersiniz ... … Elveda,bir gül gibi ıslandığım yağmurlar.. Hayata tutunduğum, yokuşlarım elveda! Ne yapayım, cevapsız kalsın artık sorular.. Beni hiç terketmeyen,gözyaşlarım elveda!... ... .........................Yani hayat; tıpkı ,bir gel gitler manzumesidir : MED ( çeker) - SEL (sürükler) ... … Gün gülümserken renk renk kainatın özüne, Sabahları güneşi, yüreğimde bulurdum. Sevgi ile bakardım her varlığın yüzüne, Rahmetin kuşattığı ,beyaz bulut olurdum. Kuşların kanadına, bağlardım hep umudu Hülyalara meftundu, karanfil bakışlarım. Mutluluk önce gelip, gözlerimde dururdu, İçinde baharları, saklardı tüm kışlarım. ... Elveda sığındığım, gönlümdeki dergâhım! Ruhumu aydınlatan yalnızlığım elveda! Asılsın bir boşluğa, varsın benim de âhım. Esrarına daldığım sonsuzluğum elveda! ... Düşlerimde görüp de arkasına düştüğüm, Her güzellik sararıp, sonra solmayacak mı? Ekmeğimle beraber hayaller bölüştüğüm, Dostlarım dahi bir gün yalan olmayacak mı? Elveda, sokaklara mahzun süzülüşlerim. Elimi uzattığım; ahh, tutamadıklarım! Elveda; benim masum, çocuksu gülüşlerim. Kalbimde sakladığım, unutamadıklarım! Bu; halimin aynası, yok kimseye sitemim. İsyan etmek sadece, ıstıraba sürükler! Suskunluğa ermeli, bundan böyle kalemim. Asla kayba uğramaz, sabrı bilen yürekler! Elveda, maviliği barındıran gökyüzüm, Benimle ağlayanım ve benimle gülenim! Elveda, martılara tebessüm eden yüzüm, Hayatı en derinden sarmalayan bedenim! Gücüm yetmeyenleri, hiç yüklenmeyeceğim(!) Artık acıtmayacak, içimi hatıralar(!) Herkes anlatsın fakat, ben söylenmeyeceğim. Derdimin ateşiyle yanmayacak mısralar! Elveda, saatlerce yürüdüğüm sahiller! Kaldırımlarda kalan bomboş endişelerim. Elveda, koklamaya doyamadığım güller! Narin papatyalarım, asil menekşelerim. Bir ben değilim elbet, boynunu büküp giden. Hayat imtihan yeri, nasibini alırsın! Kim arzularına tam, nail olmuş ki zaten, İki elin bağrında, bazen böyle kalırsın! … Elveda ufuklara, emanet ettiklerim! Yaralı bir gönülde, gizlenenler elveda! Üzgünüm istemeden bırakıp gittiklerim! Ömrümce seveceğim, özlenenler elveda !... … ……………………………................................……mürsel emre doğan … Temmuzun sonu, 2010 ... ...Dostluğuyla hayata daha sıkı tutunduğum ,yüreği her güzelliği barındıran sevgili kardeşim Mustafa Doğan’a ;bu kutlu ayda zaman ayırarak ,şiiri seslendirmemde ve fon seçimindeki katkılarından dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum..Rabbim iki alemde de Rahmetini üzerinden eksik etmesin kardeşim... |
Tekrar okudum...
Çok ağır, çok yakıcı, çok zor geldi bana...
Sevda dedim bilir misin edasında...
Nasıl yazdın bu kor parçasını sayın abim!..