Sarıkamış'tan Gökyüzüne...Nejla' ya
Gökyüzünün mavi olduğunu öğretmek zor
Burada çocuklara. Denizi, güneşi öğretmek zor. Bir şeylere kızmış olmalı Bir vakitte buralar Zor güzel demek Kuş sesine; Bembeyaz bir cehennem senfonisinde kargalar. Yedi notayla bir tarifi yok bu sesin Zorladığı şey kulakların değil Her tarafta etini arayan kemikler Toprağın çürütmeğe utandığı ruhlar Yolunu buralarda kaybetmiş Azrail’e bu çığlıklar… Güvercini öğretmek zor burada çocuklara, İnandırmak zor; İyinin hep beyazla anıldığına Hani buradakiler de okul, Buradakiler de hastane, Hani burada doğanlar da çocuk ya Oyun oynayacak… Aynı demek zor Aynısınız diye anlatmak zor. Hani diyor ya ‘güzel günler göreceksiniz, güneşli günler’ bu şiiri burada okumak zor… Bir çocuğun eline şeker vermek, Yere sermek bir korkuyu Ya da bir hışımla kızıla boyamak Şu bıktıran beyazı Dindirir mi öfkesini gökyüzünün? Cesaret yükler mi şu korkak güneşe? Çare olur mu küçük ellerdeki alın terine? Üç tanesi bir lira Fiyakası yalan çikolatalar Tüm paramı vermeye korkuyorum Nöbet kulübesindeyim Kafam patladı patlayacak Bu tüfek kimin? Sıkamıyorum… Küçük eller…soğuk… Titremeye utanıyorum… Burada her şey biraz daha zor Her şey bir şeylere rağmen. Burada aşk ve umut, Burada sevgi ve nefret; Hepsinde biraz öfke, Hepsinde biraz kin; Bütün dünyaya inat Burada yaşamak dediğin. Burada durmak yetiyor intihara; Gecenin kellesini çoktan vurmuş O kutsal cellat, Lanetiyle suluyor karanlığı arsızca. Beyazdaki serap çöldekinden beter Burada düşünmek yetiyor intihara. Burada ölmek kolayda ölüm haberi almak zor Çığlıksız bir veda Bu kadar şey mi anlatır adama? Pul pul dökülüyor acılarım, Utancından eriyor bütün sıkıntılar. Otuz yılın tüm hüznü Yetmiyor artık beni ağlatmaya. Hani annesinin bir tanesi Hani gelin olacaktı ya Duvaksız vardı toprağa. Hangi isyan neye yarar şimdi? Delirdiklerime delirmişim Yaşamak her yerde güzel işte Ölmek her yerde çirkin… 28 yaşında bir insan öldü ….. tarihinde Antalya da Ben Sarıkamış tayım Acizliğime gülesim var İzin vermiyor gözyaşlarım… |