SEN KAÇAK ÇAYIM
Hasretimin yüzündeki duvağa değdi, soluklarımız.
Parmak izlerinde çırpınan utangaç yıldızlarım buluşunca; Dudaklarının izinde bir mavinin çığlığında söyledi. En illegal, en asi karanfil türkülerini. Adını yangın koydum. Savruldukça, kavruldukça küllerimden Sen kaçak çayım… Buram buram demlendin. Gecelerimizde yağmurlarımız inledikçe sırsıklam, Büyülü bir tütsü karışmış ba/harlarımda . Hiç yokmuşsun gibi susayınca çiçeklerim, Bir hikaye düştü, sol yanımıza. Öyle tanıksız kolay değildir, Hırçın dalgalarıyla bir denizle sevişmek. Ey! Bütün tufanların ardında kokladığım, Islak, toprak kokulum. Kuyuna varabilmek için bırak!Kanasın kara kalem. Kaç seherin gözyaşı var? Bizli şiirlerin ak sayfalarında düşen zindanında. Bakire sözcüklerim bak! Telaşta dudaklarında. Yargısız infazlara giderken yudum yudum içtiğim. Ah! Sen kaçak çayım... Uzak diyarlarından akşam olmadan uzat ellerini! Sarhoş nârâlarını atsın efsûnlar bırak! Müebbetine kaç masum ıssızlığımı vurdum ben? Yetmez, bu deli divane imgeler sağanaklarımda. Bu veresiye sevdanın, Peşin bedelini zincirlerken ömrüme hapsettin. Yüreğimin eridiği ah! Sen kaçak çayım... Zulamda taşıdığım bu z/aman kaybeden hasretin hatrına geldim. En kırılgan çocuklugumun sığındığım yanı,limanım. Omzum, dağlarım adının muştusunu secdelerimden aldığım. Sen kaçak çayım… Kum saatinin içinde hangi denizin kıyısına vurmuştu, Her hecesi bize çıkan sevda türkülerimiz? Sen yazdığı mısraları şaşıran haylaz, fırtınalı deli şair. Ben düşlerine damlayan her fısıltında, Kanayan vuslat renkli yetim çiçek. Emanetin alnımda busenle, onurumla taşıdığım. Figânlarda vurulsa da nabızlarım; sen diye atar yüreğim. Candan öte adamım, beşinci mevsimim, uzaklarım... Bir haziran ikindisinde tandır ekmeğinin yanık tadı, dilimde. Bölüştüğümüz lokmanda beslediğim dudaklarının kıyısında sadece aşk. Darmadağın saçlarımda kaç gece tutuştu alevlerimizle? Bırak! Ciğerlerinde kalsın kokum, bırak! Kelebeklerim göç etti şimdi, avuçlarına. Son saklanışında düşecek bir gece kollarımda. Yakamoz ışıltılı dualarda yazılı adımız, ölürken bir vedayla ben; Sarılsın artık! Solukların eylüllerde soyunan kırmızı sancılarıma. Bırak!Sadece bırak!, Ah! Sen demli kaçak çayım…. Sen delikanlım, davam, sevdama yakışanım. Üşümüş bir şiirle hadi!Kapa gözlerimi ellerinle. Sevdan dokunsun sadece, usulca gamzelerime. Ah! Sen demli kaçak çayım…. YASEMİN CANAN… Şiirime güzel ve özel yorumuyla ses nefes değer veren gökkuşakları renkleri sunan değerli usta şairim Bakican Bey e videosunun düzenlemesinde emeğini çabasını katan güzel zarif ruhlu Birtanecik şairim İclal Yalınkılıça sonsuz teşekkürler ediyorum en içten sevgi ve saygılarımla... Var olsun emekleriniz edebiyat adına iyi ki varsınız... YASEMİN CANAN SİZİ ÇOK SEVİYOR... |