antika kılıç‘’Sen yaşadıklarımı yazdıklarım sanırken ben asıl yaşadıklarımı saklamış olacağım .’’ Dilini çözemediğim puslu bir vakitteyim Tozlu verandaları kuşatırken birbirinden körpe sığırcıklar alnının sıcaklığı başımı döndürmekte Bildin mi ? Ben aynı ormanda kaybolan diğer yetimim Ruhum , kapını açmanı bekleyen çılgın bir rüzgâr Adın yoktu tanıştığımızda ,elin, ayağın, tenin de yoktu ve alnın bu kadar sıcak değildi o zaman İçimdeki karşı konmaz büyünün ayak izlerini takip edene kadar Sen kızıl kısraklar gibi geçerken vadilerimden ben siyah beyaz gecenin verdiği rahatlıkla üzeri örtülmemiş düşlerine yaslandım ve cevabı asırlar süren çoğul sorular bıraktım yüzünün keskin kıvrımlarına birgün unuttuğumuz ne varsa hatırlamak umuduyla Neye inandığıma çoğu kez kendim bile inanamazken sırtımdan geçinen yapışkan yalnızlığım dilini bilmediğim alt yazısız filmler gibi Nicedir eskidi içimde kahraman olma tutkusu . Bunu içindir ki saçıp savurdum biriktirdiğim onca alınmayı bekleyen intikamlarımı Karmakarışık hikayeleri olan antika bir kılıç gibiyim bugün Bir yerlerde beni beklediğini sandığım hayallerim heyecanlandırmıyor eskisi kadar. Korkma ; mucizeler isteyecek yaşı çoktan geçtim Şimdi her fırsatta alınıyorum kendime Ama ruhum hala çılgın bir rüzgar kapını açmanı bekleyen Ve başımı döndürüyor alnının sıcaklığı , tozlu verandaları kuşatırken birbirinden körpe sığırcıklar Bildin mi ? Ben aynı ormanda kaybolan diğer yetimim ………! gri gölge 2010 |
Ne manalar yüklü şiirlerinizde. Kelime labirentinde önce kaybolup sonra anlamların yolunu bulup çıkıyorum ama büyük bir zevkle. Sevgilerimle. Tebrikler..