siyah tualsahipsiz bir sevdanın evlatlığı kızılçık kırmızısı bir çığlık perde....1 gece ferfecir ışıklı köyün ışıkları sönük her yer karanlık her yer suçlu, hudutları pusulu aşkın korkuyor eftelya sessiz arnavut kaldırımlı sokaklar yalnız tutuklu gölgeler firari sevaplar tutsak nefesler içte isyan koyu mavi derinliğinde zindanın bir iblis.... suçlu kim perde...2 vahşi, ürkütücü azgın bir güzellik kaybolmuş nefisler azmış zincirler firari gecenin divanı kurluyor batık kentin son kalesinde isterik bir hüzün vücutlar yaftalı bir et... namusuna dokunulmuş aşkın gecenin şahitsiz faili mechul kadın bedeninde izbe adımlar kalır köşe duvarlarında gören göz kim... perde...3 monalisa kadınlığında bir erkeklik vitrin ışıklarına satılık bir kadınsılık ve yazılan fermanlar bir ulak yalnızlığında tütsülenmiş ucu yanık mektup şehrin renksiz suratlarında bir yaman çelişki babı-esrar bir zifiri karanlık sonrası aydınlık dönüp dolaşan bir devinimin çekim yasasın aşk... kenarları çerçevesiz renksiz bir siyah tual... yüksek topuklu seksi bir kadın aynayabakan bir çift sivilceli surat sahi figuran kim..... selçuk bozdağ/2010 |
doğrusu, şiir, zaten düşünmekte olduklarımı ustalıkla seçip karşıma arkasını gösteren bir aynayla tuttu,
düşünmekte olduklarım, düşünmekten kaçılamaz hale geldi. ve herkes gibi bana da hitap etti şiir.
her dem ayak izlerini evlat edindiğim bir iblis. ancak ismini koymaktan çekindiğim. kimseye konduramadığım.
aynı zamanda "vücutlar yaftalı bir et" . burada alkışı basıyorum şaire en çok. ne iblisliği, ne figuranlığı, ne köşe duvarlardaki adımları, ne bunları gören gözleri sorgulamaktan alabiliyorum kendimi; ne de brer isim gibi yaftasını yapıştırabiliyorum suratlara.
şair; bana bakmayın siz. beğendiğim şiirlerde bulduklarımı gelir uzun uzadıya yazarım. çünkü bunlar yalnız bana ait değildir, bunları açığa vurdurmak seçtiğiniz kelimelerin mahareti.
yani, benzettiniz mi bilmem, bir kanepeye oturdum ve klasik sahne. içim dökülmeye hazır, kafam karışmaya.
boylu boyunca, boynu dik karşımda şiir. omzuma uzanıyor eli. "anlat" diyor "anla. önce beni, sonra bana ait olanları kafanda"
kısacası, bir psikolog becerisi. ferfecir okuyan, gözlerini üzerime diken bir şiir.
önce içime dönüyorum, sonra dışıma vuruyorum.
sahi başrolde şiir, hemfikiriz. bense gönüllü bir figuran.
kutluyorum