ŞEHİTLER
İçen geçer kendinden, sıyrılır her derdinden,
Ne mutlu tadanlara, şehadet şerbetinden. Bir nimet ki; misilsiz, rengi, tadı tarifsiz, Sunulur şehitlere, meleklerin elinden. Gaziler, koçyiğitler, nur yüzlü mücahitler, Allah bir tek Resul hak, işte gerçek şahitler. Mis kokulu kanları, dost’a feda canları, Bir ölür, bin dirilir, ölümsüzdür şehitler. Onlar dönmez geriye, devamlı ileriye, Niyet, istek ve gayret, sancak yükselsin diye. İçi boş isim değil, manadır; cisim değil, Bir nasiptir şehadet, Rabb’ den bize hediye. Kefensiz yatan şehit, mezarı vatan şehit, Cennetlere karşılık, nefsini satan şehit. Bize şehit mirası, öz malımız burası, Benim gibi seninde, ecdadın, atan şehit. Ne korku ne hüzün var, gecen yok gündüzün var, Dört mevsim hep ilkbahar, ne kışın ne güzün var. Arşın gölgesindesin, her dem taze zindesin, Sevinçten ışıl ışıl, parlayan bir yüzün var. İçen geçer kendinden, kurtulur her derdinden, Ne mutlu tadanlara, şehadet şerbetinden. Bir nimet ki; benzersiz, anlatılmaz tarifsiz, Yalnız şehitler içer, meleklerin elinden. Ramis Atlık 1996 |