BİR ÖMÜR
Bir ömür; binbir işle, uğraşla,
Hayallerle, ümitlerle oyalan.. Başla, bitir, yeniden başla, Bir o yöne, bir bu yöne telaşla.. Hiç durmadan yürü, nefes nefese koş, Gözlerinde türlü arzu hevesle, Bazen hüzünle yaşla.. Ağla, üzül, gül, sevin, coş.. İnsan sayısı kadar, dünya içinde dünya, Herkese ayrı bir yol, rüya içinde rüya.. Bu hayat bir tiyatro, tüm yeryüzü bir sahne, Ayrı dekor, farklı ses, yanıp sönen ışıklar.. Göz alıcı aydınlık kapkaranlık yada loş.. çocuk, genç, kadın, erkek, ihtiyar, Birbirine benzemez, biçim, suret, kıyafet. Milyarlarca oyuncu, her kişiye bir rol var.. Giy, kuşan, çık oyna, işin bitince soyun, Kesintisiz sürüyor, gece gündüz bu oyun.. Farzetki; bu alemde her şey senin malın, Olsa da, olmasa da, tutacak dalın, Gerek yok dert etmeye, nihayet hepsinin sonu boş.. Bir ömür, bin ömür; Bilmem kaç gün, kaç sene, Doğmakla, ölmekle oyalan, Sıfırlar...sıfırın solunda yine.. Bu dünya, bu hayat koca bir yalan, İyi, doğru ve güzel, yada tam tersi olan, Ne söyledin yaptıysan, kar ve ziyan senindir, Giderken senden hatıra kalan.. Cismin değil ismindir,bıraktığın resmindir, Gerisi teferruat, sadece falan filan.. 21.01.2010 ramis atlık |
Şu yeryüzünden falanca da gelip geçmiştir dedirte bilmekte bütün mesele.
Bir eser,İnsanlara faydalı bir şey yaparak gözlerimizi yummuşsak eğer bohçamızda götürdüğümüz yegane şey o zaman insanlığımız olacaktır.
Eseriniz çok güzeldi.Teşekkür ederim paylaşımınız için.
Saygılarımla.