deniz kızının ardından
sahil
taş dolu, kaya dolu deniz derin, içine çekiyor dalgalı hoyrat... adam yalnız taşlar acıtıyor canını deniz, onuda içine çekiyor bırakıyor adam düşünmeden umarsız yitip gitmek istercesine bedenini benliğini herşeyini denize... deniz onun o denizin dalgalar her ikisinin. ansızın önce gözleri sonra saçları bedensiz bir deniz kızı dalgaların arasından gülücükler içinde merhaba dedi adama... adam deniz kızını çok sevdi hande dedi ona... adamın içindeki volkan gögsünü parçalarcasına patladı yine ansızın... deniz yine yaptı yapacağını ansızın verdigini yine ansızın geriye aldı adamın elinden... adam hiç yalan söylemedi denizin kızına olduğu gibi aktı akıntısına... deniz kızları masallarda olur ya... adam masal mıydı gerçek miydi anlayamadan daha deniz aldı çekti o da gitti... volkan patladı yeniden bir daha bir daha bir daha bulut oldu gitti... deniz bulutuda çekti gitti denizin üstüne göz yaşı oldu indi. ansızın var olanlar ansızın yok oldular ne deniz kaldı ne patlayan volkan ne onun küllerini taşıyan bulut nede denizin kızı hande... |