(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Beyaz düş kayaları şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Beyaz düş kayaları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu haller mum ışığı taşır ruhunda, biraz daha yürümek istersen. Dağlar iyice eteklerini serper bir zaman sonra. Bir tümsekti de ıslak bir çimene oturursun. İçinde bir yangın sonrası kor, köz, altında ıslak çimen yeşili içinde karanlık. Sözün ufaldığı, küçüldüğü hatta kaybolduğu dil tutulması. Şimdi karanlığın üzerine düşen korku tentesi… Düşünüyorsunuz etrafınız kıtlık bir kimsesizlik. Düşünüyorsunuz ve kopuyorsunuz yaşamaya asıldığınız yerden. Bir uçurumun başında acı içinde iki söz, iki damla yağmur tanesi gibi yaş gözünüzde. Kanatlanıp giderseniz mutsuz ölümler diyarı uçamazsanız çay gözlü yâre toprak kokusu. Düşünürsünüz yine de elleri cebinde bir adamın halini. Mutlak ki kalbinde uykusuz bir dağ vardır. Uslanmaz bir halin yongası. Örtünürsünüz o muğlak iç sesin yürüyüşüne, kulaklarınıza gelen bekleyeninizdir diye. Tiki tak bir zaman ve dum dum kalbin öyküsünün attığı yerdeyim. Karanlık şarkılarını ezberlettirir. Acının foyası ilk defa açığa çıkıyor. İnleyen bir vakitte tutkulu cırcır böceklerinden gelirken sesler. şimdi buralardan bir rüzgar geçse kaç kişi üşür ve kaç kişi asılır askılarından göğün toplayamayacağımız kadar yaprak savrulur orta yere kelebekler konacakları baharı arar ve ben bir kez daha aşk şarkıları ezberlerim toprağı çiğnerim ve memelerinden süt dişlerimi büyütürüm. Bu hüzün tutkusu sardı ya buraları denize koşmak isterim. Deniz çok uzağımızda uslu ejderha gibi. Martıların kanatlarından uyku taşıyın bana n'olur. Çığlıklarından çağırın mutluluğu. Ve denizin o sert karnından dalgalara bölün beni.
kâinatın kimliksiz atmosferinde yitik ruhum yok, yere paralanır düşlerimin çerçevesi kekremsi bir tat oluşur parmak uçlarımda kayan bir yıldızın tırnak kıyısına tutunur hislerim
dipsiz uçurumlar sarar yüreğimin kapakçığını devinimsiz kalır sevdaya düşen belleğimin alyuvarları savrulur benliğim karanlığın kaynayan dehlizlerinde tanımsız bir meteorun kanat çırpışında kaybolur zaman
yine aldı düşüncelerimi savurdu bu güzel şiir ve usumdan binlerce göktaşı döküldü evrenin kucağına şiir bu olmalı böyle olmalı okuyanı düşündürmeli dedirtti Sayın Nila
ne desem az gelir tüm yıldızları yolsam gökyüzünden sizin şiirinizden yayılan ışığın zerresine ulaşmak ne mümkün çok ama çoookkkk güzeldi okuduğum tebriklerimi bıraktım sayfanıza selam ve saygımla.
selam ve saygılar yollandı uzaklardan sessizce...