BARIŞ' A
O da gitti zamansız,
Yapacak çok şeyi vardı, Eşini öpmemişti duvağının ardında, Anasına yapamamıştı son görevini. Vatana borçluydu, Bayrağına toprağına... Ona da yakışırdı yaşamak, Ama gitti işte, Zamansızca, Yüzüme vurarak acımasızlığını hayatın, Öylesine erkenden gitti... Adının hakkınını verecekti; Biraz daha kalabilseydi eğer, Sorumsuzluğun kurbanı olmasaydı... Evrenselliği yakalayacaktı köşesinden, Sesiyle, enerjisiyle, yüreğiyle... Sen, Sen, bana beni öğrettin Barış’ ım, Sen bana, bizi öğrettin; Giderken gözüme gözüme soktun acımasızlığını hayatın... istemiyordun biliyorum, erkendi henüz gitmelere... Bir oldu yığınlarca yürek sevginle... Önemlisin... Önemlisin çünkü; Acıyla da olsa; BİR yürek gibi atabilmeyi öğrettin, Binlerce yüreğe... Canımın parçası, dalımdaki yeşeren filizim, Barış’ ım... Biliyorum duymaktasın haykışırını yüreğimin sessizce.. Binlerce yürekten akan sevgiyi alıyorsun biliyorum, Taa oralardan.. SENİ SEVİYORUZ... Seviyorum SENİ... BİNLERCE ŞEHİT OLAN EVLATLARIMIZLA BİRLİKTE; RUHUN ŞAD OLSUN BARIŞ’ IM... 05.07.2007 |