İçsel sorgular serisinden
Düşünmeye fazla erken başladım ben
Önce sevgiyi sorguladım, sonra özlemi, özlemeyi... Var olanların; neden yok oluverdiklerini hayatımdan. Ve gidenlerin geleceğine inandırdım çocuk kalbimi. Yüzünü benzettim bazen birinin, çok özlediğim babama Bazen gülüşünü, bazen de ’hadi gel kızım’ diyen sesinini. Yüzleşmem neredeyse yarım asır aldı ömrümden gerçekle Anladım ki; dünya bir sahne, rolü biten gidiyor bir şekilde Kah ruhu bedenini terk ederek, kah cümleten hayatımızdan. İnsan olmanın gereğidir özlemek belki gideni, gidenleri Uzakta olup da gel diyemediklerimizi, olmayanı olamayanı. Aklının sesini kalbiyle, kalbinin sesini aklıyla susturur insan Biri ’’anla artık der, anla be hey insan hayat böyle bir sahne’’ Diğeri; ’’ beni duymaktan, dinlemekten vazgeçme’’ der... Hulasa; bir yanı ruhuyla bir olma çabasında, Diğer yanı; prangalarla bağlı dünya özlemlerine... Biçare insanlığımızla savaşır dururuz son nefese kadar... ’’İki arada bir derede’’ ; âkıl ve ruh çıkmazında sürer hayat. Belki puslu bir Kasımda, ya da ılık bir nisan sabahı ’’Ve perdeeee’’ der gideriz sahneden... Başımız yıldızlara doğru belki, belki de çekirdeğini arar dünyanın... Ülkü UYSAL 07.02.2017 |