BU AKŞAM ŞİİR BENİMBu akşam şiir, benim, Bencilim; kendine hiç acımayan, Aynadaki “ben”i görmeyen, Ben oldum tüm ömrümce , Avı için ağ örmeyen… Sevdaymış, Aşkmış, Baktım tadına hepsinin, Hem de acısından, Kaç gece uyuyamadım bilmem, Lanet yüreğimin sancısından… Yıllar kendi hükmünü sürüyor, Söz onun, Şimdi gönül durgun bir su, Ne kadar yürekliydi oysa, Bugün ölüm oldu korkmadığı korkusu… Şimdi duygular gemde, Döndük sırça saraya, Sine parça parça olduğundan mıdır, Yoksa dünün cezası mı, İki yakamız gelmiyor bir araya… … Kordon’da denize karşı, Küçük balıkların, Büyük balıklardan kaçışını seyrederdim, Can korkusuyla kaçtığını bilmeden, Uçtuklarını zannederdim… Buca’da köhne bir evin duvarları, Gözlerimin izini taşıyor hala, Belki Şirinyer’de bekliyor, Umudumun sayfalarından biri, Şimdi çok uzaklardayım, Ve düşünüyorum, farkına varmadan yarattığım esiri… Cevabını bildiğim sorular soruyorum kendime, Yine cevaplamıyorum, Şimdi İstanbul’da boğazda olmak vardı diyorum, Gözlerim ışıl ışıl oluyor, İstanbul’u özlüyorum… Köprülerin altından akan, Denize, çaldıklarını soruyorum, Uzaktan şahit minareler, El sallıyor Avrupa Yakası bana, Atılıyor, suyun üstünde yürüyorum, Dalgaların arasında, YİTİK SEVDALARI GÖRÜYORUM… 24/06/2010 Antakya/ Hatay Mehmet Ali Türkan Hangi birimiz özlenesi günler bırakmadık arkamızda ve hangi birimiz dönebildik geriye… |
Umutlara uzak kalınmış. Sanki bir esir yaratılmış. Yaşamın gerekliliklerinde dolanırken, geçici esirler oluruz zaman zaman. Sanki şiiri yazdıran da bu zaman.
İstanbul, belki geçmiş değerli anıların sembolü olmuş. İstanbul adı altında, gizemli sevdalar hasretle anılıyor sanki.
Düşünüyorum da, bazen geçmişte kalan anılar bize güzel yüzleri ile dokunur. Aslında yaşanmaya devam etselerdi, belki bir esir tadı da onlar bırakırdı. Kimbilir, insanoğlu yaşayamadıklarında takılı kalıyor da yaşananlar sihirini yitiriyor. İyi ki güzel anılar hafızada kalmış ki bu güzel şiir yazılabilmiş. Yaşayan ve yaşatanlara saygılarımı sunuyorum.